1973-1976 yılları arasında Ankara'da öğrenci iken İç Aydınlık Evler Uzayan Sokak, 25 numaralı apartmanın girişinde bir evde 5-6 arkadaş kiracı olarak ikamet ediyorduk. O sokakta ve civarında her komşumuz bizleri severdi, kendi çocukları gibi idik, aramızda sevgi ve saygıya bağlı dostluklar oluşmuştu.
Bu semtte GATA'dan emekli Sıhhiye Başçavuş B.Ü.i isimli bir ağabey ve ailesi ile samimi görüşürken kayın validesinin K.K.K. Komutanı Orgeneral E.A. Paşa'nın ablası olduğunu öğrenmiştik. bir sohbet esnasında bu yaşlı teyzemiz kardeşi olan Paşa ile görüşmediklerini ve ailece küs olduklarını söylemişti. Sebebini ise şöyle açıklamıştı. E.A. Paşa'nın bir yeğeni anarşi dolayısıyla okuduğu Fakülteyi terk etmek zorunda kalır ve er olarak askere gider. Er'in annesi ağabeyine, yeğenine sahip çıkmasını, komutanına telefon ederek rahat edeceği bir geri hizmete alınmasını söyler ama kardeşi K.K.K. Komutanı olan kardeşi, bir Kuvvet Komutanı olarak kendi yeğeni için böyle bir emri astlarına veremeyeceğini, ayrıcalık isteyemeceğini, bunun bir bedelinin olacağını söyleyerek bu isteği yerine getirmez.
Bir gün yeğeninin askerlik yaptığı bölükte bir olumsuzluk yaşanır, Bölük Başçavuşu E.A. Paşa'nın yeğenine kötü davranır. Bu iftirayı gururuna yediremeyen genç intihar eder.
Bu vahim olay üzerine kız kardeşi Kuvvet Komutanı kardeşini suçlar, eğer yeğenine sahip çıksaydı bu acıyı yaşamazdık diye düşünür ve aile ile tüm akrabaları Paşamız ile bir daha görüşmezler. Aradan 50 yıl geçtiği halde bu hatırayı ve söyleşiyi hiç unutmadım. Bazen kendi kendime düşünüyorum acaba K.K.K. doğru mu yaptı? Mantık olarak Paşamızın düşüncesi doğrudur, bir üst yönetici adaletten ayrılamaz ve hukuksuz davranamaz, astlarına usulsüz ve keyfi emir veremez.
Üst seviyede yönetici olmak çok zordur, bazen duygu ile mantık arasında kalabilirsiniz, ast- üst ilişkilerinde tarafsız ve dürüst olmak zorundasınız. Görev yaptığım bir okulda, bana problemler yaşatan öz oğlumun tasdiknamesini keserek okuldan uzaklaştırmak zorunda kalmıştım. Eğer astlarınıza uygunsuz bir emir vermeye kalkışırsanız bunun ağır bedelini de ödemek zorundasınız. Size bir adet zeytin tanesi verenler karşılığında bir küp zeytin yağı isterler.