Manisa'da Gündem

Bakırı gümüş yapan 5’inci kuşak kalaycı

ÖZEL HABER

Eskiden her mahallede yapılan kalaycılığa şimdilerde tek tük rastlanıyor. Manisa’da da bu mesleğin son temsilcisi 5’inci kuşak kalaycı Sedat Ataşer, ata yadigarı mesleğini yaşatmak için savaşıyor

Kaybolan kalaycılık mesleğinin son ustalarından Sedat Ataşer, Bit Pazarı’ndaki küçük dükkanında yıllardır mesleğini sürdürüyor. Kendisinin 5’inci kuşak kalaycı olduğunu ve kalaycılığın ata yadigarı bir meslek olduğunu anlatan Ataşer, oğluna da bu mesleği öğrettiğini ancak iş olmadığı için oğlunun başka işler yapmak zorunda kaldığını söyledi. Ataşer, Bulgaristan göçmeni bir ailenin evladı. Dedeleri Bulgaristan’dan gelip, Manisa’ya yerleşmiş. Tabi yanında mesleklerini de alarak. Sedat Ataşer de, mesleğin inceliklerini, ahilik kültürünü babası Sami Ataşer’den öğrenmiş. 60 yaşındaki 3 çocuk babası Sedat Ataşer, “Benim bildiğim beşinci kuşak kalaycıyım. Biz dede mesleğine devam ediyoruz.Babam 1931 yılında Manisa’ya gelmiş. O da babasının yanında öğrenmiş. Benden sonra bir tane oğlan var. O da öğrenmeye çalışıyor. Ama iş olmadığı için fabrikada çalışıyor.Yavaş yavaş öğreniyor. Ben başka meslek yapmayı düşünmedim” dedi. “

MESLEĞİN İÇİNDE DOĞDUM BÜYÜDÜM”

Eskiden bütün evlerde bakır kap kullanıldığını anlatan Ataşer,”Yeri geldiğinde çuvallarla getiriyorlardı. Tası, çatalı, güğümü hepsi bakırdı. Esnaf da çoktu, gelen giden de çoktu. Ama zamanla kayboldu. İlkokulda çıkıp babamın dükkanına geliyordum. Yanında yetiştim. Ben mesleğin içinde doğdum büyüdüm. Eskiden bütün resmi yerlerin tabakları, çanakları bakırdı.Bir sürü yer vardı. Hastaneler, cezaevi, okullar ve ruh sağlığı hastanesi. Hepsine yapıyorduk. Oralarda bakır kaplar kullanılıyordu” diye konuştu. SAĞLIK AÇISINDAN DAHA İYİ Sağlık açısından bakır kapların daha iyi olduğunu dile getiren Ataşer, “Bakırda pişen yemeğin lezzeti çok farklı oluyor. Kolay da soğumaz. Bakır iletken bir madde olduğu için. Şimdi kebapçılar da bakır kullanmaya başladı. Yavaş yavaş bir dönüş var, ama çok fazla değil”dedi.

KALAYCILIĞIN SIRRINI ANLATTI

Kalaycılığın ince noktalarını anlatan Ataşer, “Kalay pis yeri tutmaz. Temizlenmesi lazım.Önce alıyoruz, kostikle yağını temizliyoruz.Tuz ruhu ile kireçli olan yerleri temizliyoruz, kumla sürtüyoruz. Kalaya hazır hale geliyor. Ondan sonra da ocakta kalaylıyoruz. Yamuk yerleri varsa düzeltiyoruz” diye konuştu. Bakır kap meraklılarının da olduğunu söyleyen Ataşer, düzenli olarak gelen bazı müşterilerinin olduğunu da söyledi.

MESLEĞE ÖMRÜMÜZÜ VERDİK

Devletin yok olmaya yüz tutmuş meslekleri ayakta tutmak için vergiyi kaldırdığını da dikkat çeken Ataşer, şöyle devam etti: “Ama çok fazla bir faydası da yok. Devlet sahip çıksın, maaş bağlasın. Biz yıllardır bu mesleğe ömrümüzü verdik. Çocuğum fabrikada çalışıyor. Burada kazandığı yetse fabrikada çalışmayacak. Mesleğini sürdürecek. Bugün Perşembe, buranın pazarı. Ama biz oturuyoruz. Çünkü müşteri yok. Eskiden buralar çok canlıydı. Bütün köylü burada işini görüyordu.” Geçmiş günleri özlemle anan Ataşer, “Eski günler özleniyor. Eskiden yanımda iki tane bakırcı vardı, oradan alıp burada kalaylatıyorlardı. Her zaman mutlaka 3-5 kazan gelirdi. Ateşle uğraşıyoruz, temizlemesi beni yıldırıyor. Çünkü yaşlandım. Biz ölünceye kadar bu meslek gidecek” dedi.

KALAYLAMANIN FAYDASI NE?

Bakır kapların mutfaklarımızda kullanılmaya başlaması kalayın bulunmasına son derece bağımlıdır. Gerçekten de bakır kaplar kalayla kaplanmadan tek başına mutfak eşyası olarak kullanıldıklarında çabuk oksitleniyor ve bakır zehirlenmeleri nedeniyle ölümlere neden olabiliyorlardı. Kalaylanan kapla bunun önüne geçilmiş oluyordu. Ayrıca kalaylı bakır bir kapta pişirilen yemekle çelik veya başka bir kapta pişirilen yemek arasında fark vardır. Her şeyden önce, kalaylanmış bakır kaplar çok sağlıklıdır. Bu kaplarda pişen yemekler çok lezzetli olur.

KALAYCILIK NEDEN BİTİYOR?

Sebeplerin başında teknoloji ve üretilen yeni araç gereçlerle bakıra olan ihtiyacın azalması var. Kalayın bakırla birlikteliği, teknolojik gelişmelere bağlı olarak bazı meslekler gibi artık tükenme noktasına geldi. Parlak zamanlarını bakırın mutfak eşyası olarak kullanılmasına borçlu olan kalaycılık, bakırın mutfaklarımızdan çekilmesiyle de sona yaklaştı. Çelik, alüminyum, emaye ve teflon mutfak eşyaları bu mesleğe olan ihtiyacı en aza indirmiştir. Ancak turistik bakır eşya imalatı sürüyor.

Yorumlar (1)

mehmet 7 Yıl Önce

iletişim numarası alabilirmiyim

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.