Manisa'da Gündem

Terör olayları dünyaca ünlü halıları da vurdu

ÖZEL HABER

Manisa’nın dünyaca ünlü doğal kök boya ile yapılan tescilli Örselli Dobag halıları, geçmişte 20 ülkeye gönderilirken, şimdi sadece Norveç ve Amerika’ya gönderiliyor. Metresi 300 Euro'dan satılan halılar için yurt dışından eskisi gibi müşteri gelmiyor. Meşhur halıları dokuyabilenlerin sayısı da her geçen gün azalıyor!

ÖZEL HABER: Nermin UÇTU

Doğal Boyalı El Dokuma Halı Üretim ve Pazarlama Kooperatifi sorumlusu Faik Çınar, metresi 300 Euro’ya satılan halılara talep olduğunu ancak müşterilerin Türkiye’deki son yıllarda yaşanan terör olaylarından dolayı 2 yıldır gelmediklerini söyledi.

Manisa’nın Yuntdağı Örselli Köyü’ne 1982 yıllarında turistik bir gezi için gelen Alman profesör Harald Böhmer, Yuntdağı’nın tenha bir köşesinde yaşayan insanların kaderini değiştirdi. Örselli Köyü ve Marmara Üniversitesi, Prof. Böhmer’in önerisiyle işbirliğine gitti. Büyük bir kısmını kadınların oluşturduğu 150 köylü bir halıcılık kooperatifi kurdu. Köylüler Amerika, Norveç, İrlanda, Hollanda, Almanya Avusturya gibi onlarca ülkeye dokudukları halıların yüzde 99’unu ihraç etmeye başladı. Ancak zaman içinde ünü dünyaya yayılan ve doğal kök boyasıyla yapılmasıyla anılan halıları dokuyan kişi sayısı azaldı. Başta 20 ülkeye ihracat gerçekleştirdiklerini belirten kooperatif sorumlularından Faik Çınar, şu anda sadece Norveç’e ihracat yaptıklarını açıkladı.

“AVRUPA’DA MEŞHUR OLDUK”

Köy nüfusunun da zamanla azaldığını, genç kesimin şehir merkezine göç ettiğini belirten Çınar, yaptıkları halıların Türkiye’de çok fazla bilinmediğini söyledi. Çınar, “Biz Avrupa’da halıcılıkla meşhur olduk. Türkiye’de bu çok fazla bilinmiyor. Bu işi 1989’dan bu yana yapıyoruz. Ama 10 yıldan bu yana geri geri gidiyoruz. Üretim azaldı, satışta sorun yok. Millet sigortalı iş istiyor. Gençler Manisa’daki fabrikalara gidiyor.Yapan kişi sayısı azaldı. Ama Avrupalı bunu istiyor. El işi olduğundan dolayı devamlı istiyor. Yüzde 100 doğal boyadan yapılması ve el işi olması ilgi çekiyor. Marmara Üniversitesi ile birlikte çalışıyoruz. Üniversite dokunan halılara 100 yıl dayanır etiketi veriyor. Ama yapımı çok azaldı. Kırmızıyı, mor ve açık kırmızı rengini yapışkan otunun kökünden yapıyoruz. Sarıyı papatyadan, yeşili de muhabbet çiçeği otu var ondan yapılıyor. Siyahı palamuttan, sadece mavi rengi Hindistan’dan getiriliyor. İpler koyun yünlerinden yapılıyor” diye konuştu.

SADECE NORVEÇ KALDI

Bölgede halıcığın çok eski olduğunu ve yöresel motiflerin kullanıldığını aktaran Çınar, doğal boya ile tanışmalarını anlattı. Çınar şöyle dedi: “ Alman bir profesör gelip bize kök boyayı öğretti, doğal yapmaya başladık. Hem anlatıyor hem de gösteriyordu. İlk gördüğümüzde mümkün değil olmaz diye düşündük. Okus pokus yapar gibi bir şeydi. Ama biz de yaptık ve olduğunu gördük. Daha sonra halılar tescilledi. Eskiden Amerika’dan, İngiltere’den, İrlanda’dan, Norveç’ten, Almanya’dan talep vardı.Yuntdağı Örselli halısı nam yapmıştı. Ama şuanda elimizde Norveç kaldı. 100 halı istiyorlarsa 60’ını anca karşılıyor. Talep var ama üretim yok. Bu sıkıcı bir iş olduğunu düşünüyorlar. Ama 8 saat halı dokusalar daha çok kazanırlar. Kadınlar evlerinde bunu dokuyorlar. Şuanda metrekaresi 300 Euro’ya satılıyor. 1 metrekare halıyı bir kişi bir ayda ancak dokuyabilir.” Kooperatifin eskiden 160 üyesi olduğunu şimdi 80 kişiye düştüğünü belirten Çınar, evlerde boş tezgahların olduğunu söyledi. 80 kişiden de 20-25’inin dokuma yaptığını belirterek, geçmişte bir yılda 1500 metrekare halı dokunduğunu ancak şimdi 100 metrekareye düştüğünü dile getirdi.

TERÖR OLAYLARINDAN DOLAYI GELMİYORLAR

Halılara hala ilgi olduğunu ancak Türkiye’deki terör olaylarından dolayı yabancıların son iki senedir gelmediklerini açıklayan Çınar, turistlerin geldiği dönemde daha çok bağlantı sağladıklarını söyledi. Çınar, “Her sene 2 grup yada 4 grup geliyordu. Avustralya ve Norveç’ten geliyorlardı. Nisan ve Eylül aylarında burada oluyorlardı. Ama son zamanlarda terör olaylarından dolayı Türkiye’ye fazla gelmiyorlar. 2 yıldır gelmiyorlar. Ama halıyı istiyorlar. Halıları fotoğraf çekip email ile gönderiyoruz. Ama turistler buraya gelemiyorlar. Buraya geldiklerinde köy hayatını yaşıyorlardı. Çok memnun kalıyorlardı. Tekrar Türkiye’ye gelmek istediklerini söylüyorlardı. Ama bu terör olayları ile gelmemeye başladılar.

KADINLAR HALININ USTASI

33 yaşındaki Tenzile Çelen de 15 yaşında halı dokumayı öğrendiğini anlattı. Dokumayı sevdiğini dile getiren Çelen, “Halının her şeyi organik, her şeyi el emeği. Eskiden her evde halı tezgahı vardı. Şimdi evlerde boş tezgahlar kaldı. İşte bizler devam ediyoruz. Daha çok sipariş usulü çalışıyoruz. Ama Türkiye’de bu patlamalardan dolayı turistler gelmemeye başladı. Eskiden buraya turist kafileleri geliyordu. Terör olaylarından etkilendi. Patlamalarla birlikte gelmemeye başladılar” diye konuştu.

5-6 YAŞINDAN BU YANA HALI DOKUYOR

5-6 yaşından bu yana halı dokuduğunu ifade eden 60 yaşındaki Fatma Acarkoş ise, halı dokumanın alışkanlığı olduğunu belirtip devam ettiğini söyledi. Acarkoş, “5-6 yaşında dokumaya başladım. Eskiden daha çok dokuyorduk ve kazanıyorduk. Şimdi durakladı. Dokuduğumuz halılar yurtdışına gidiyor. Çok fazla bir şey kazanmıyoruz. Ama mecburen dokuyorum. Başka bir işim yok” diye konuştu. 50 yaşındaki Kadriye Deneri ise, “30-35 yıldır halı dokuyorum. Bana annem öğretti. Küçükken birlikte dokuyorduk. Halıcılık eskisi kadar çok yapılmıyor. Ben sürekli dokudum. Hiç ara vermedim. Ama benim gibi 10-15 kişi kaldı. Ben halı dokumaya devam etmek istiyorum” dedi.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.