Ne hatıralar ne kahramanlar gördük bizler, hayalimizden, zihnimizden geçti asırlar, yaşadık nice savaşlar, esaret ve göçler ve de pek güzel günler, geleceğe, gençlere anlattık nice efsaneler. Bunlardan biri de Oğuz Kağan’a ait olandır.

 Günlerden kutlu bir gündü Ay Han doğum sancılarına tutuldu. yiğit bir oğlan dünyamıza inecekti. Bu oğlan güzellerden güzeldi ve güçlüydü, çok çabuk büyüdü, sanki dünya onun adaletini bekliyordu. Bu oğlan Oğuz’un gün geçtikçe yiğitliği arttı.

      O bir kahramandı: O taraflarda büyük bir orman vardı bu ormanda bir ejderha vardı ,bu canavar, hayvan sürülerini yer, insanlara zarar verir, kimseler onunla baş edemezdi. Yiğidimiz onu temizlemeye niyet etti. Ormana gitti bir de ne görsün canavar kocaman bir ayıyı yok etmiş. Yiğit kargısını çıkardı. Onu öldürdü. Halka rahat yüzü verdi.

    O insani özellikler de taşır: Uygurca Oğuz Kağan destanda, Oğuz Kağan, gökten inen ışığın içindeki kızla evlenince üç oğlu oldu; bunlara Kün yani güneş, Ay ve Yıltuz adları verildi. Göl ortasındaki ağaç kovuğunda bulunan kızla evlenince yine üç oğlu oldu, bunlara da Kök, Tağ ve Tengiz adları verilir. Bunlar göğün ve yeryüzünün sembolleriydi.

     “Uğuz Kağan’ın duası şöyleydi: bütün ilgünü, orduyu, türeleri, şadları, beyleri topladı. Kendi bir yüksek yere çıktı. Dua etti. Bu dua “Uğuz Duası” diye ad almıştır. Şudur: “Ulu Tanrı! Güzel Tanrı! Gök Tanrı! Türk Tanrı! Sen Türk’ü, Türk yurtlarını koru! Düşman şerrinden sakla! Karakurum dünyanın payitahtı olsun! Türk’ü yiğitlikte daim et! Türk’ü erlik davasıyla yaşat!

     Türk’ün gönlüne her şeyden önce hatta kursağına ekmek koymadan evvel Türklük sevgisi koy!    Türk’ü ideal ile yaşat! Ve ideali hakikat yapmaya çalışsınlar! Törelerini canları gibi saklat! Türk’ü zevke, rahata verme! Zahmete alıştır! Zahmetle yürekleri bedenleri demir olsun! Bu sayede onlara yüksek çalışma kudreti verirsin,

     Tanrı, Türkleri sen kendi elinle birleştir ve her şeyden evvel ruhları birleşsin! Onları böyle bir kültür sahibi et! Türk’ü ecnebi unsurlardan kurtar! Türk’ü daima uyanık yap!

    Türk toprağında hürler yaşasın! Adaletten başka şey hüküm sürmesin! Sen Türk’e tabii şeylere, tabiata karşı sevgi ver! Türk yurdunda yoksulluk o kadar azalsın ki fakirliği herkes iğrenç bir suç saysın!

    Tanrı! Türk’e sağlam, sürekli irade ver! Güçlüklerde sabrını, tahammülünü, aynı zamanda gayretini artır! Ona esas seciye olarak vazife muhabbeti, mesuliyet duygusu ver! Mesuliyeti Türk yurdundan eksik etme! En büyük kuvvetin Türklük aşkı olduğunu onlara öğret! Tanrı! Türkçe konuşulan, eskiden Türk’e yurtluk etmiş olan bütün yerleri kıyamete kadar Türk’ün hükmü altında bırak!”(R.Nur)

Oğuz Kağan evlatlarına şöyle seslenir: Ey oğullarım, ben çok yaşayıp, çok savaşlar gördüm, çok mızrak, ok attım, atımı çok sürdüm. Düşmanlarımı ağlattım, dostlarımı güldürdüm. Gök Tanrı'ya ben borcumu ödedim. Verdim size koca bir Ülke.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.