Gazi Mustafa Kemal Atatürk, ilk olarak, 26 Ocak 1923 Cuma günü Manisa ili ne gelmişler, trenden inerek İstasyon kumandanlığında kısa bir süre dinlenmişler Belediye Başkanı Bahri Bey ve Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti ile öğrenciler kendilerine hoş geldiniz demişler, Cirit gösterilerini izledikten sonra kısa bir konuşma yaparak ayrılmışlardır.

Gazi Hazretleri, ikinci defa, 10 Ekim 1925 Cumartesi günü öğle saatlerinde Akhisar'a gelmişlerdir. Akhisar istasyonunda kendlerini, Manisa Milletvekili Reşat Bey, Türk Ocağı Başkanı Şemsettin Bey ve Akhisarlılar başlarında şapka giyerek karşılamışlardır.Gazi Paşa burada Türk Ocağı'nı ziyaret ederek,halka hitaben yaptıkları konuşmayı,''Memleketin dayanışma içinde birliğe ihtiyacı vardır.Bayağı poltikacılıkla milleti parçalamak hiyanettir...'i'sözleri ile bitirmişler ve Manisaya hareket etmişlerdir.

Heyecanla beklenen tren, Gazi’yi ve beraberinde Ali Said, Fahreddin ve Ali Hikmet Paşalarla milletvekilleri olduğu halde 10 Ekim 1925 günü Manisa’ya gelmiştir. Gazi ve beraberindekileri vilayet, belediye, fırka kumanda heyeti, Türk Ocağı, Halk Fırkası temsilcileri karşıladılar. İstasyondan belediye binasına kadar yerlere serilen halılar üzerinden yürüyerek gelmişlerdir. Yol boyunca yolun iki tarafında kendisine karşı sevgi gösterilerinde bulunan halkı şapkasıyla selamlayarak ve askerlere “Merhaba”, demiş halka da, “Nasılsınız? İyi misiniz?” diyerek hatırlarını sormuştur. Kendisine çiçekler ve konfetiler serpilen Paşa için kurulan birinci takın önünde kurbanlar kesilirken bir hanım öne çıkarak; “Ey Ulu Gazi! Bu yanık yurdun hanımları nâmına hoş geldiniz der, yüksek saygılarımı sunarım” demiştir.

Yol boyunca çeşitli kuruluş ve belediyeler adına Gazi’ye buketler takdim edilmiştir. Belediye önünde Naci Paşa tarafından karşılanan Mustafa Kemal Paşa, beş dakika dinlendikten sonra heyetleri kabul ederek hepsiyle teker teker ilgilenmiştir. Daha sonra balkona çıkarak beklemekte olan halkı selamlamıştır. Gece de, Gazi şerefine 100 kişilik bir yemek verilmiştir. Yemekte Belediye Başkanı Bahri Sarıtepe aşağıdaki konuşmayı yapmıştır:

“Ulu Gazi! Büyük Dâhi!

Manisa’nın ebedî minnet ve şükranlarını arzeylerim. Manisa senelerce zulüm ve imhanın envaını görmüş, nihayet büsbütün yanmış iken senin emr ü kumandanla, senin büyük dehanla bir mucize gibi kurtulmuştur. Bu mucizeye Manisa daima hürmet edecektir. Manisa yeni hayata girerken hep senin emirlerini, irşâdlarını bütün dikkatiyle takip edecek, onların tamamen tatbikine çalışacaktır. Bu yeni memleket eskiliklerden, hurafelerden, köhne ve batıl itikattan ve temayülattan uzak, yeni, asrî ve medenî bir memleket olacaktır. Bir zamanlar müessesât-ı atikasının ınebzuliveti ile maruf olan Manisa bundan sonra müessesât-ı medenî ile süslenecektir. Fakat bütün bunları mübeccel ve muhterem Gazisinin emr-i irşadlarına medyunuz. Bir zamanlar bize ‘siz kurtulacaksınız.’ diye emir ve irade buyurdunuz. Derhal köhne temayülattan sıyrıldık. Asrın, medeniyetin yollarına düştük. Bizim daima rehberimiz sen olacaksın ulu Gazı! Çünkü halkımız bir defa görmüştür ki, senin çizeceğin yol hayat ve necat yoludur. İstiklâl yoludur, medeniyet yoludur, irfan yoludur. Senin emrinle istiklâle kavuşan halkımız yine senin emrinle hayat ve medeniyet yolunda yürüyecektir. Bizi bu yoldan hiçbir zaman, hiç bir vakit, hiç bir endişe çeviremeyecektir. Buna emin ol Ulu Gazi, büyük dâhi, ebedî minnet ve şükranlarımızı lütfen kabul et büyük münci!”

Mustafa Kemal Paşa da şu cevabî konuşmayı yapmıştır:

“Manisa’nın Muhterem Ahalisi;

Yaptığınız bu coşkun tezahürat ve sevinçle hâsıl olan heyecanın şiddeti zail olmadan bana müsaade ediniz, sizi kemâl-i samimiyetle selamlayayım ve hakkımdaki tezahürattan dolayı teşekkür edeyim.

Muhterem arkadaşlar! Sizin efkârınızı, temayülâtınızı pek veciz bir suretle ifade eden belediye reisi beyefendinin sözlerini ikiye ayıracağım: Birincisi şahsıma ait iltifatlannızdır. Buna arz-ı minnet ederim, ikinci cihet ki, en mühimi, en esaslısıdır. O da sizin terakki ve teceddiid yollarında atmakta olduğunuz hatvelerin manası, medlulüdür. Bunları da kemâl-i takdirle yadederim. Muhterem ahali! Bu noktada mucib-i mefharetimiz olan bir ciheti arz edeyim. Görülüyor ki, bizim kalbimiz, bizim fikrimiz tamamıyla sizin hissiyat, efkâr ve amalinize tetabuk etmektir. (Hay hay sesleri) Bu vesile ile tekrar etmek isterim. Bütün memleket, bütün cihan bilsin ki, Türkiye halkı rüesasıyla, müdiraniyle ve rüesa, müdiranı da halkıyla beraber aynı yolun yolcusu, hemfikir insanlardır.

Aziz Manisalılar! Ben Manisa’yı yangınlar içinde harap ve türâb bir halde görmüştüm. Muhterem Manisalılar! Ben sizi zulmetten, ateşten, esaretten henüz kurtulduğunuz bir zamanda görmüştüm. Fakat o günkü halleri itiraf ederim, hakiki teessürle telakki etmedim. Gerçi siz zulüm ve taarruzun şiddetli darbelerinden henüz kurtulmuştunuz. Fakat ben emindim ki, bu kadar şiddetli darbeler insanların imanlarını takviye eder. İstidadı, cevheri olan bir millet öyle darbelerden miitenebbih olur. Maziye nisbeten atisini daha çok parlak yapabilir. Muhterem arkadaşlar! Felaketler insanları, akılları başında olan milletleri daima azimkar hamlelere sevk eder ve işte siz de o hamleleri yapmaktasınız. Bugün mamuriyet itibarıyla gördüklerim bu hamlelerin çok bariz tezahürleridir. Arkadaşlar! Bugünkü teyakkuzlarınızın, azminizin çok az zamanda çok feyizli neticeler vereceğine emin olarak sizi tekrar hürmetle selamlarım.”

10 Ekim gecesi Gazi’nin şerefine kalmakta olduğu vali konağında verilen yemek esnasında Manisalı gençler tarafından bir fener alayı düzenlenmiş, oyunlar oynanmıştır. M Kemal Paşa; düzenlenen fener alayını ve zeybek oyunlarını beraberindeki Kazım Özalp Paşa ile seyretmiştir. l2 Fener alayına katılanlardan sadece birisinin başında fes vardı. Cumhurbaşkanı bu çocuğu yanına çağırarak, “Bu fes nedir?” diye sormuş ve bunun üzerine genç, fesi yırtarak yere atmıştı

Mustafa Kemal Paşa ve beraberindekiler ertesi gün öğleden önce, otomobille yeni yapılan çarşıyı ve üzüm pazarını gezmişler ve caddeleri dolduran halkın “Yaşa!” tezahüratları ve alkışları arasında trene binerek İzmir’e hareket etmişlerdir. Manisa valisi, belediye başkanı ve diğer temsilciler misafirlerini Muradiye’ye kadar uğurlamıştır 

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.