Türkiye erken seçime gidiyor. Hem de çok sayıda soru işaretiyle. Seçimde, Cumhur İttifakı’nın karşısında rakip ittifak olacak mı? İYİ Parti seçime girebilecek mi? İYİ Parti Saadet Partisi veya CHP ile ittifak yapacak mı/yapar mı? Meral Akşener Cumhurbaşkanı adayı olabilecek mi? CHP kimi aday gösterecek? Kılıçdaroğlu aday olur ve kaybederse partinin başına tekrar nasıl dönebilecek?
Bu soruların bir kısmı şu an cevaplaması imkansız. YSK ne derse o olacak. Bazı sorular ise kendi kendine zamanla cevap buluyor ve bulacaktır. Ne yapacağı merak konusu olan BBP’nin Genel Başkanı Mustafa Destici, ‘Halk Anadolu’da Cumhur İttifakı’na müthiş bir ilgi gösteriyor’ dedi örneğin.
Ancak hem Türkiye’de hem de Manisa’da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın erken seçim tarihini açıkladığından beri, bu kadar erken olmasının nedenleri de konuşuluyor, düşünülüyor ve tahminlerde bulunuluyor.
En popüler senaryolar, İYİ Parti’nin seçime kasıtlı olarak sokulmaması için bu tarih ve CHP’nin hazırlıksız yakalanması için bu tarih. Erken seçim kararı alındıktan sonra 7 gün içinde, seçime ittifakla girmek isteyen partiler, kiminle ittifak yapacağını resmi olarak açıklamak zorunda.
Önemli olan, neden 24 Temmuz? Tarihin çok önemi var mı? Bence yok! Yaz tatili gelmeden önce, herhangi bir tarih de olabilirdi bu. Tarihin çok önemi yok; fakat zamanlamanın var.
4 Mart 2018’de Manisa, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı beklerken, aniden program değişti ve Manisa’ya Başbakan Binali Yıldırım geldi. Başbakan, o tarihte Manisa’da kendisini dinlemeye gelen halka, ‘Manisa Büyükşehir Belediyesi’nin anahtarını alacağız’ diye seslendi.
Büyükşehir Belediye Başkanı Cengiz Ergün, bu ziyaretin kısa bir süre ardından çıktığı programda, Cumhur İttifakı’na ithafen, ‘İttifak tavanda var, tabanda yok’ dedi. Bu konuşma, ülke gündemine oturdu. Ana haber bültenlerinde Başkan Ergün’ün sözleri yankılandı. Dev kanallar Başkan Ergün’ü canlı yayınlarına konuk almak istedi (kabul etmedi). Bu sözler kullanılarak, ‘Cumhur İttifakı bozuluyor mu?’ çalkantısı yaşandı. Manisa’da AK Parti ile Cengiz Ergün arasında ipler oldukça gerildi.
18 Mart 2018’deki MHP Büyük Kurultayı’nda, Devlet Bahçeli’nin; ‘Tabanda ittifak yok sözlerini elimizin tersiyle iteceğiz’ ifadesiyle Manisa’da büyük bir şaşkınlık yaşandı. AK Parti kulislerinde Bahçeli’nin, Cengiz Ergün’ün üstünü çizdiği konuşuldu. Manisa’da karşılıklı algı oluşturma yarışları yapıldı.
Bahçeli’nin bu sözleri sarf etmesinin 11 gün sonrasında, 29 Mart 2018’de, Cengiz Ergün, beraberinde götürdüğü heyetiyle birlikte MHP Lideri Devlet Bahçeli’yi ziyaret etti. O ziyarette Bahçeli, Manisa Büyükşehir Belediyesi’nin 1 buçuk milyar lirayı bulan 200’den fazla yatırımını açmak üzere 28 Nisan’da Manisa’ya davet edildi ve kabul etti. (Tam bu satırları yazarken 28 Nisan’da Devlet Bahçeli’nin gelişi de toplu açılış törenleri de seçim takvimine girildiği gerekçesiyle ileri bir tarihe ertelendi.)
Bu görüşmeden 5 gün sonra, 3 Nisan 2018’de Devlet Bahçeli, Başbakan Binali Yıldırım ile bir araya geldi. Ziyaretin, ‘nezaket ziyareti’ olduğu açıklandı.
Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Cengiz Ergün, MHP’nin ve Devlet Bahçeli’nin vitrinidir. Yaptığı hizmetlerle Manisa’da oldukça sevilen Başkan Ergün, hizmetlerinin açılış törenlerinde Bahçeli’yi Manisa’ya bir çok defasında davet etmiş ve Bahçeli’yi onurlandırmış, Manisa halkının teveccühünü Bahçeli’ye de yansıtmıştır.
Bir çok ankette ‘enlerin başkanı’ olarak seçilen Cengiz Ergün’ü, yani vitrinini kaybetmek istemeyen Bahçeli; Cumhur İttifakı’nın da zarar görebileceğini öngörmüştür. Manisa’da AK Parti – Cengiz Ergün (dolayısıyla MHP) arasında yaşanan kıvılcımın Türkiye geneli bir yangına dönüşmeye doğru ilerlediğini anlayan Bahçeli, genel seçimin, yerel seçimden önce olmasını hedeflemiştir. Başbakan Binali Yıldırım ile yapılan görüşme de büyük bir ihtimalle bizzat bu konunun konuşulduğu bir toplantıdır. Bahçeli, kaygılarını Başbakan’a anlatmış; Cumhurbaşkanı Erdoğan’a iletilmesini talep etmiştir.
Yani Türkiye’nin erken genel seçime gitmesinin en önemli nedenlerinin başında Cengiz Ergün ve Manisa yer almaktadır. Yoksa iddia edildiği gibi İYİ Parti’nin seçime sokulmamasının hedeflenmesi, toplum üzerinde AK Parti ve MHP’ye ancak tepki getirecektir. Liderlerin bu tepkiyi bile bile bu hatayı yapacaklarını zannetmiyorum. Hem ülkemiz hem şehrimiz için hayırlı olsun.