CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, 2010 yılının Mayıs’ında kaset komplosuyla istifa ettirilmişti. Bu komplonun failinin, devletin istisnasız bütün kurumlarını büyük ölçüde ele geçiren ve toplumun bütün kesimlerinde örgütlenen FETÖ olduğu bilinse de o günlerde bu örgütün adı koyulamamış ve olayın üstü örtülmüştü. Siyonizm’in uşağı FETÖ’nün, 15 Temmuz 2016 darbe girişiminden sonra deşifre olmasıyla Deniz Baykal’a yapılan siyasi suikastın failinin FETÖ olduğu ortaya çıktı ve 2018’de dava süreci başladı. Yargı süreci henüz tamamlanmadı ve süreç devam ediyor.
Deniz Baykal’ın istifa ettirilip yerine Kemal Kılıçdaroğlu’nun genel başkan yapılmasıyla sonuçlanan bu FETÖ komplosuyla amacın ana muhalefet partisi CHP’nin yeniden dizayn edilmesi olduğu bugüne kadar yaşananlarla ortaya çıktı. Bu dizayn çalışmasında da belirli ölçüde başarılı olundu. Kemal Kılıçdaroğlu’nun genel başkanlığı sürecinde devletin kurucu partisi CHP’nin temel ilkelerinin çiğnenerek parti, yöneticilerce şu söylemlerin ve eylemlerin yapılabildiği noktaya taşındı:
Yurt içinde ve yurt dışında Türkiye’de can-mal güvenliğinin olmadığı vurgusu.
Türkiye’nin şerh koyduğu AB’nin özerklik şartının kabul edileceğinin duyrulması.
PKK’nin Suriye kolu YPG’nin terör örgütü olmadığı açıklamaları.
15 Temmuz 2016 FETÖ darbe girişiminin kontrollü bir darbe olduğu beyanları.
Darbe girişiminden tutuklu bazı FETÖ teröristlerinin masumlaştırılması çalışmaları.
Milli güvenliğimizi tehdit eden YPG/PKK’ya TSK’nin sınır dışında yaptığı harekâtlara karşı çıkılması.
PKK’li teröristlerin cenaze merasimlerine iştirak edilmesi.
DHKP-C terör örgütü teröristlerinin savunulmasının yapılması.
Son seçimler öncesi PKK’nin siyasi uzantısı HDP ile örtülü bir işbirliğine gidilmesi.
Son seçimler öncesi Kandil’deki terörist başlarının CHP’nin desteklenmesi açıklamalarına sessiz kalınması.
Milletin imkânlarının ve parasının Kandil’e transfer eden PKK’nin siyasi uzantısı. HDP’li belediye başkanlarının görevden alınıp yerlerine kayyum atanmasına karşı çıkılması.
Milli meselelerde gerekli hassasiyetlerin gösterilmemesi.
FETÖ, CHP’deki bu değişim ve dönüşümü yeterli görmemiş olmalı ki orta ve uzun vadedeki hedefleri için yeni bir komplo projesiyle yine siyaset mühendisliğine soyundu diye düşünüyorum.
Rahmi Turan, Kılıçdaroğlu’nun medyanın amiral gemisi diye nitelediği ve CHP’nin yandaşı Sözcü gazetesindeki 20 Kasım 2019 tarihli köşe yazısında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde CHP’li bir siyasetçiyle görüştüğünü ve ona “Türkiye’nin güvenliği için senin CHP’nin genel başkanı olman gerekiyor.” dediğini yazdı. Sonrası bu köşe yazısı; içinde Rahmi Turan’ın, Talat Atilla’nın Muharrem İnce’nin, Kemal Kılıçdaroğlu’nun ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bulunduğu bir yılan hikâyesine dönüştü. Cumhurbaşkanı, böyle bir görüşmenin olmadığını iddialı bir şekilde söyleyerek olayın dışında kaldı. Şu ana kadar olayın diğer aktörleri top çevirip duruyorlar. Kimin ne dediği belli değil. Bakalım, işin sonu nereye varacak?
Kısa bir süre önce CHP’nin FETÖ’ye teslim olduğu iddiası üzerine CHP’den ihraç edilen CHP Eski Genel Başkan Yardımcısı Yılmaz Ateş’in söyledikleri ve CHP’nin son seçimdeki Cumhurbaşkanı Adayı Muharrem İnce’nin bu komployu CHP mutfağındaki bir çetenin yaptığı iddiaları yenilir yutulur gibi değildir. Bu söylenenler ve yaşanan Bizans oyunları değerlendirilecek olursa, kanaatim odur ki bu komplo doğrudan FETÖ’nün işi olmasa da proje FETÖ’nün işidir. Bu işi, bu ustalıkla ve incelikte ancak Masonik bir sinsilikle çalışan Siyonist uşağı FETÖ yapabilir. Kurultay öncesi, her yönüyle parti yönetimine hâkim, delegeleri istediği gibi yapılandıran ve kısmen de olsa yerel seçimlerde başarılı olmuş Kılıçdaroğlu, böyle bir operasyona niye ihtiyaç duysun? Bu komplodan Kılıçdaroğlu ve İnce zarar göreceğine göre bu kumpastan kim veya kimler kârlı çıkacaktır? FETÖ, CHP’yi yeniden dizayn etmek için vasat hazırlamaya çalıyor olabilir mi? Kılıçdaroğlu’nu kaset operasyonuyla genel başkanlığa getirenler, getirdikleri gibi götürmenin planlarını yapıyor olabilirler mi? En önemlisi de Kılıçdaroğlu’nun koltuğuna kimin getirilmesi projelendirildi? Çok merak buyrulmasın, herkesin bildiği ve tanıdığı biri olabilir…
Eyvallah!
Sende bunu yedin