Kolorektal kanserlerin (KRK) dünyada ve ülkemizde yaygın görülen kanser türleri arasında yer aldığını ifade eden Prof. Dr. Kara, dünyada bir yıl içerisinde 1.9 milyon yeni kolorektal kanser vakası ve 935 bin kolorektal kanser kaynaklı ölüm vakasının tespit edilmiş olduğunu kaydetti.
Türkiye Birleşik Veri Tabanına göre, ülkemizde bu kanser türlerinin hem erkeklerde hem de kadınlarda 3. sırada yer aldığını vurgulayan Prof. Dr. Kara, "Bu coğrafi farklılığın önemli etkenlerinin, beslenme tarzı, çevresel etkiler ve genetik yatkınlık olduğu düşünülmektedir. 40 yaşın altında KRK nadirken, 40-50 yaştan sonra görülme sıklığı artmaya başlamaktadır. KRK vakalarının yüzde 85’i tespitler göre 50 yaş ve üzerindedir." diye konuştu.
Erken teşhis ile tedavi edilebilir türde hastalık
Erken evrede teşhis edildiğinde büyük ölçüde tedavi edilebilir bir hastalık olan kolorektal kanserde tarama programlarının önemli rol üstlendiği vurgulayan Prof. Dr. Kara, tarama programı uygulanması ile söz konusu hastalığın morbidite ve mortalitesi üzerinde çok olumlu kazanımlar sağlandığı yapılan birçok çalışma ile ortaya konduğunu kaydetti.
Prof. Dr. Kara, "Kolorektal kanserlerin taranmasındaki temel amaç, ülke çapında oluşturulan ulusal bir tarama programını hedef popülasyona uygulayarak kolorektal patolojileri henüz premalign veya erken evrede iken tespit etmek, etkin ve basit yöntemlerle tedavi etmek yoluyla invazif kanser sıklığı ile buna bağlı morbidite ve mortaliteyi azaltmaktır. Bu yolla olası karmaşık ve pahalı tedavi gereksinimlerinin de önlenmesi hedeflenmektedir. Gerek yaşam kalitesini arttırdığı gerekse yaşam süresini uzattığı bilindiğinden, KRK tarama programı Dünya Sağlık Örgütü tarafından önerilen kanser tarama programları içerisinde yer almaktadır.
Dünyada durum nasıl?
Amerikan Kanser Derneği'nin (ACS), Kanser İstatistikleri, 2024 adlı yayınında kanser eğilimlerine ilişkin son içgörülerini yayınladığını kaydeden Prof. Dr. Kara, "ACS, 2024'te 152 bin 810 yeni kolorektal kanser vakası tahmin ediyor. Tahminlere göre erkekler 81 bin 540 vakayı, kadınlar ise 71 bin 270 vakayı oluşturacak. Bunlardan 106 bin 590 vaka kolon kanseri ve 46 bin 220 vaka rektal kanser olacak. CRC, ABD'de kanserle ilişkili tüm ölümlerin ikinci önde gelen nedenidir ve 2024'te tahmini 53 bin 010 ölümle geçen yılki tahmini 52 bin 550'ye göre hafif bir artış yaşanmıştır.
Türkiye'de kalın bağırsak kanser 3. sırada
Türkiye nüfusu 81 milyon 916 bin 866 iken, yeni vaka sayısı 210 bin 537 ve kansere bağlı yaşam kaybı sayısı 116 bin 710 olarak kaydedilmiştir. Türkiye'de ise her yıl yeni bir 6 bin kişi KRK hastalığına yakalanmaktadır. Kolon kanseri ülkemizde erkeklerde akciğer, prostat ve mesane kanserinden sonra 4. sırada görülmektedir. Sağlık Bakanlığınca, 50-70 yaş arasındakilere iki yılda bir ücretsiz uygulanan kalın bağırsak kanseri taraması kapsamında, 2022'de 1,8 milyon gaitada gizli kan kitiyle test yapıldı. Türkiye Birleşik Veri Tabanı'na göre, kalın bağırsak kanser görülme sıklığı Türkiye'de hem erkeklerde hem kadınlarda üçüncü sırada bulunuyor.
Sağlık Bakanlığınca uygulanan tarama programları, 50-70 yaşındaki kişilere, KETEM, sağlıklı hayat merkezleri ve aile sağlığı merkezlerinde gaitada gizli kan kiti yardımıyla iki yılda bir ücretsiz gerçekleştiriliyor. İki yılda bir ücretsiz olarak tarama yapılıyor. Erken evrede teşhis edildiğinde, büyük ölçüde tedavi edilebilir bir hastalık olan kalın bağırsak kanseri için Türkiye'de "Kolorektal Kanser Taraması Ulusal Standartları" belirlenerek uygulamaya konuldu. Buna göre, 50-70 yaş arasındaki kadın ve erkek nüfusa Toplum Sağlığı Merkezlerine (TSM) bağlı olarak faaliyet gösteren kanser erken teşhis, tarama ve eğitim merkezleri (KETEM), sağlıklı hayat merkezleri (SHM) ve aile sağlığı merkezlerinde (ASM) gaitada gizli kan kiti yardımıyla hızlı, pratik ve güvenilir şekilde iki yılda bir ücretsiz tarama yapılıyor." dedi.
10 yılda bir kolonoskopi yapılmasını öneriliyor
Türkiye genelinde halen 368 kanser tarama merkezinde ve tüm aile sağlığı merkezlerinde kolorektal kanser taraması yapıldığını vurgulayan Prof. Dr. Kara, uzmanların ayrıca bu yaş grubundakilere 10 yılda bir kolonoskopi yapılmasını önerdiğini ifade etti.
Tarama programı ile 2022'de 1,8 milyon kolorektal kanser taraması uyguladığını ve tarama sonucunda "Gaitada Gizli Kan Testi (GGKT)" pozitif olan kişiler, ileri tetkik amacıyla ikinci ve üçüncü basamak sağlık kuruluşlarına yönlendirildiğini ifade eden Prof. Dr. Kara, Kolon Kanseri için nelere dikkat edilmesi gerektiğini şöyle sıraladı.
"Risk altındakiler, tarama programına 50 yaşından önce başlanmalıdır. Hem çevresel hem de genetik faktörlerin yanı sıra aşırı kilolu veya obez olmak, fiziksel olarak aktif olmamak, fazla miktarda işlenmiş veya işlenmemiş kırmızı et tüketmek, tütün ürünleri ve alkol kullanmak ve diyabet - insülin direncine sahip olmak, kolon kanseri etkenleri olarak sıralanıyor. 50 yaş üstü kişilerde taramaların aksatılmaması gerektiği belirtilirken, kalın bağırsak kanseri açısından risk altında bulunanların ise tarama programına 50 yaşından önce başlaması gerektiği uyarısı yapılıyor. İleri yaş, ırk ve etnik köken, aile bireylerinde kalın bağırsak kanseri öyküsünün bulunması, bağırsak hastalığı olması, tip 2 diyabet hastası ya da böbrek nakli geçirmiş olunması gibi etkenler de hastalık gelişimi açısından risk faktörleri arasında sıralanıyor."
Gençler arasında KRK vakaları giderek artıyor
Kolorektal kanserin görülme oranı 55 yaşın altındaki kişilerde her yıl %1 ila %2 arasında artmaya devam ettiğini ileri süren Prof. Dr. Kara, 1990'ların ortalarından bu yana endişe verici bir eğilim içinde olduğunu vurgulayarak, "Genç insanlardaki ölüm oranı da 2000'lerin ortalarından bu yana her yıl yaklaşık %1 artıyor. Kolorektal kanser artık 50 yaşın altındaki erkeklerde kanser ölümünün önde gelen nedeni ve aynı yaş grubundaki kadınlarda ikinci önde gelen neden haline geldi. Genç insanlara genellikle tespit gecikmeleri nedeniyle daha ileri kanserler teşhis ediliyor.
Türkiye genelinde Marmara ve Ege Bölgesi kanser oranının en yüksek olduğu yer, neden popülasyonla ilgili bir şey. Sindirim sistemi (gastrointestinal sistem) kanserleri daha sık görülüyor. Yani popülasyon daha az olmasına rağmen yeme içme alışkanlığından kaynaklanıyor, dolayısıyla gençler şu an hedef altında. Bunlarla ilgili protokollerin yeniden gündeme getirilmesi lazım, bu insanların farkındalığını artırarak bilinçlendirmek gerekiyor. Entellektüel seviyenin belirli bir düzeyde olması gerekiyor, aksi takdirde insanları hastaneye getiremiyoruz. Gençler, hastanelere eşi dostu için gelebiliyor ama kendisi için gelmiyor. 30 yaşında bir genci tarama ve erken teşhis için hastaneye getiremiyoruz. 30-35 yaşından sonra kadınların menopoza girme yaşı yaklaştığı için kadınlar bir şekilde farkındalığı erkeklerden daha fazla kontrole gidiyorlar ama erkeklerde olaraktan kanser gençlerde de artıyor. Kanserle mücadele kolay bir şey değil, bugün insanlığın önündeki en büyük problemdir o yüzdendir ki, bütün çalışmalar, projeler, bilimsel çalışmalar kansere yönelik yapılır. Yakın zamanda belki evden internet üzerinden yapay zeka aracılığıyla kanser riskini değerlendirebilir hale geleceğiz. Erken teşhis için kolonoskopi mutlaka yapılması lazım." dedi.
Pandemi, kanser vakalarının artışına sebep oldu
Geçtiğimiz yıllarda yaşanan pandemiden dolayı önümüzdeki 10 yıl içerisinde kanser sıklığında bir artış beklendiğini vurgulayan Prof. Dr. Kara, "Bütün dünya genelinde bütün kanserler için, önümüzdeki 10 yıl için kanserden ölümlerin artacağı gerçeği var. Bunun yansımasını biz 4-5 yıl sonra daha net göreceğiz, tıbbi olarak, bilimsel olarak. Bu pandemi kaynaklı demeyelim ama sebep olduğunu söyleyebiliriz önümüzdeki 10 yıldır bu vakalardan hepsinin artacak. Yapay Zeka tıbbın geldiği nokta kanserle mücadelede çok önemli avantajları oldu fakat Pandemi mücbir sebep birçok noktada kanserle mücadelede geri adım atmak durumunda bıraktı. Bunun yansımaları hem dünyada hem Türkiye'de olacaktır. Özellikle vakalar gençlerde de çoğaldı. Dünya genelinde ve Türkiye'de ilk 3 sırada bu genellikle kanser türlerine baktığımızda hormon kaynaklı, örneğin erkeklerde her iki cinsiyete de akciğer kanseri yüksek. Kadınlarda meme kanseri birinci sırada, arada bir de olsa yer değiştiriyor. Ama bunlar meme kanseri kadınlarda en yüksek, erkeklerde de hormon bağımlı dediğimiz prostat kanseri erkeklerde ilk 3 sırada. Fakat kolon ve rektum kanseri üst sırada yer alıyor." diye konuştu.
Kanser risklerini değiştiren faktörler
Kolorektal kanserin değiştirilebilir risk faktörleri hakkında açıklama yapan Prof. Dr. Kara, "Risk faktörleri arasında aşırı kilolu veya obez olmak, fiziksel olarak aktif olmamak, fazla miktarda işlenmiş (sosis, salam ve benzeri) veya işlenmemiş kırmızı et (sığır, kuzu, karaciğer ve benzerleri) tüketimi, Sigara dâhil tütün ürünlerinin kullanımı, alkol kullanımı riskleri arttırmaktadır. Kolorektal kanserin değiştirilemez risk faktörleri arasında ise cinsiyet (hem insidans hem de ölüm oranları erkeklerde kadınlara göre önemli ölçüde daha yüksektir.), ileri yaş, ırk ve etnik köken, kişide kalın bağırsak poliplerinin veya kalın bağırsak kanseri öyküsünün bulunması, kişide inflamatuvar bağırsak hastalığı (Ülseratif kolit veya Crohn hastalığı) öyküsünün varlığı, ailede kalın bağırsak polipleri veya kalın bağırsak kanseri öyküsünün olması, kalıtsal bir sendromun varlığı (Lynch Sendromu, adenomatöz ve hamartomatöz polipozis sendromları vb)
Tip 2 diyabet hastası olunması, akromegali varlığı, böbrek transplantasyonu geçirmiş olmak, androjen yoksunluğu tedavisi almış olmak, kistik fibrozis varlığı, abdominopelvik radyasyon öyküsünün olması sayılabilir."
Kolorektal Kanser Belirtileri Nelerdir?
Enfeksiyon, hemoroid, irritabl bağırsak sendromu veya inflamatuar bağırsak hastalığında da sıklıkla izlenebilen belirtilerin, kolorektal kanserin habercisi olabildiğini ileri süren Prof. Dr. Kara, "Bağırsak alışkanlıklarında ishal-kabızlık gibi değişikliklerin meydana gelmesi ve bu değişikliklerin birkaç günden uzun sürmesi, bağırsakta tam boşalmama hissi, parlak ya da koyu kırmızı kanla karakterize rektal kanama, dışkının koyu kahverengi veya siyah görünmesine neden olabilecek kanın varlığı, karında şişkinlik, kramp tarzında ağrı veya gaz şikâyeti, bilinen bir neden olmaksızın kilo kaybı ile güçsüzlük ve yorgunluk sayılabilir." dedi.
Kolorektal Kanser Korunma Stratejileri
Kolorektal kanseri önlemek için atılması gereken en önemli adımlardan biri tarama programı olmakla birlikte, sağlıklı yaşam davranışlarını uygulamanın birçok kanserden olduğu gibi kolorektal kanserlerden korunmada önemli olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Kara, "Sağlıklı kiloda olmak ve bunu sürdürmek
Kırmızı ve işlenmiş et tüketimini sınırlandırmak ve daha fazla taze sebze, meyve ve tam tahıl ürünü tüketmek. Posa içeriği yüksek besinlerin tüketimini artırmak (Posa içeriği en yüksek besinler sırasıyla; kuru baklagiller, tahıllar ve sebze-meyvelerdir.), düzenli egzersiz.Günde 30-60 dakika orta düzeyde fiziksel aktivite yapmak (tempolu yürüyüş, bisiklete binmek gibi), sigara ve alkol kullanmamak.Folik asit, kalsiyum ve D vitamini takviyeleri faydalı olabilir." şeklinde konuştu. (Turgay Duyar)