Yunusemre İlçesinde Kaynak Mahallesinde 662 yıllık geçmişe sahip en eski camilerinden biri olan Haki Baba Veli Camii, Manisa'nın Türkleşmesi ve İslamın yayılmasında büyük emekleri olan Haki Baba tarafından, fakir fukaranın konaklayabileceği bir yapı olarak inşa edilmiş. Aynı zamanda Haki Baba ve dervişlerinin tarafından da din eğitimi verilen yapı, günümüzde ilçenin eski Camisi olarak hala hizmet veriyor. Haki Baba ve dervişlerinin mezarları ise cami avlusunda yer alıyor.
Caminin temizliği ile Haki Baba ile dervişlerinin mezarlarının bakımı ise Haki Baba Veli Camii İmam hatibi İsmet Öztürk ve müezzini Ramazan Taşkıran tarafından yapılıyor.
662 yıllık mukabele geleneği
Tarihi bir Camide görev yapmaktan onur ve gurur duyduğunu anlatan Haki Baba Veli Camii İmam hatibi İsmet Öztürk, "Fatih Sultan Mehmet Han'ın Manisa'da şehzadelik yaptığı dönemde Haki Baba, Caminin mihrabında mukabele okurmuş. Ben bu Camiye tayn olalı naçizane 2-3 yıl oldu. Geldiğim günden bu tarafa burada o mukabele geleneğini bu 3 yıllık görevim süresince devam ettirdim ve devam ettiriyorum. Bizim her sabah namazı ezandan sonraki yarım saat burada sürekli hergün olmak şartıyla mukabele ve hatim devam ediyor. Ramazan'da ayı boyunca da görevli arkadaşım Ramazan Taşkıran ile birlikte öğlen ezanından önce ve ikindi ezanından önce Ramazan mukabelemiz devam etti. Hizmetlerimizi severek ecdadın bize bıraktığı bu mirası bu mirasta görev yapmanın onur ve gururuyla devam ettiriyoruz." şeklinde konuştu.
Cami'de biri 650, diğeri 380 yıllık ağaç var
Caminin avlusunda 650 yaşında olduğu tespit edilen Selvi ağacı ile 380 yıllık Çam ağacı olduğunu da ifade eden Haki Baba Veli Camii İmam hatibi İsmet Öztürk, Caminin tarihçesi ile ilgili bazı araştırmaların yapılmış olduğunu belirtiyor.
İmam Hatip Öztürk, "Buranın tarihi Osmanlı Beyliği Hicri olarak 1061 Miladi olarak 1651-1652 yıllarına dayanıyor. Tabii ilk yapım olarak cami olarak inşa edilmiyor. Aslında burayı Haki Baba hizmetleri, gelen giden fakir fukaranın konakladığı bir mekan ve aynı zamanda dini eğitimin verildiği o dönemde bir yapı grubu olarak inşa ediliyor. Mübarek zat, Cami avlusunda kabristanda, müritleri ve aile yakınlarının da Cami yan bahçesindeki mezarlıkta olduğu söyleniyor. Bununla alakalı Manisa Celal Bayar Üniversitesi öğretim görevlisi Gürol Pehlivan ile aynı zamanda Manisa şehrinde evliya kültürü kitabı ile tanınan Ferdi Nalbantoğlu'nun altın değerinde çok kıymetli birer dipnotları var elimizde. Biz de gelen ziyaretçilerimize cami ve bu yapı ile ilgili bu nottaki bilgilerden de istifade ederek bilgi veriyoruz." şeklinde konuştu.
Günahı olan Cami'deki 2 selvi arasından geçemez
Cami ile ilgili halk arasında çeşitli bilgi ve rivayetlerin yer aldığını kaydeden İmam Hatip Öztürk, bunlardan birisinin Cami Avlusunda yer alan Haki Baba Veli'nin mezarı ayak ucunda yer alan 2 selvi ağacına ait olduğunu söyledi.
Selvi ağaçlarının yaş ölçümlerinin yapılmış ve 650 yıllık olduklarının tescil edilmiş olduğunu anlatan İmam Hatip Öztürk, "Haki Baba'nın aslen köken olarak Aksaray ve Niğde taraflarında yaşayan Somuncu Baba'nın çocukları oldukları ifade ediliyor. Bu elimizdeki bilgi notunda Osmanlı Beyliği zamanında Manisa'ya geldiği buraya yerleştikleri, İbrahim Çelebi, Karacaahmet Dede ve bu Haki Baba'nın kardeş olduğu bilgisi mevcut. Bu zatlar, Manisa'nın Türkleşmesinde ve islamlaşmasında çok büyük katkıları olan zatlar büyük manevi direklerdir. Cami avlusundaki 2 Selvi ağacının arasında bir insanın geçebileceği kadar belli bir açıklık varmış, zamanla bu aradaki açıklık kapanmış. Günahı olanların bu 2 Selvi'nin arasından geçemeyeceği blgisi mevcut. Nasıl olmuş? Dervişan Haki Baba'nın dervişlerinden bir tanesi biriktirdiği 3-5 kuruş akçesini bir gün hırsız çalıyor. Kaçarken bu 2 Selvi'nin arasından geçmeye çalışıyor ve tabii orada sıkışıyor ve yakalanıyor. Ondan sonra bu 'Günahı olan bu selvi ler arasından geçemez' anlayışı artık halk içerisinde yayılıyor. Tabii bunlar ne kadar inandırıcı tartışılır, rivayetler var." diye konuştu. Haki Baba Veli Cami'nin ve Haki Baba ve diğer atların mezarlarının bakım ve temizliğini İmam hatip Öztürk ile birlikte gönüllü olarak yapan Haki Baba Veli Cami müezzini Ramazan Taşkıran ise "Caminin bir türbedarı yok, İsmet hocamızla beraber buranın bakımını ve temizliğini gönüllü olarak elimizden geldiğince yapıyoruz." dedi. (Turgay Duyar)