Son yıllarda asgari ücretli çalışan ile kamu çalışanı arasındaki makasın iyice açıldığına dikkat çeken Dr. Özcan, “Önceki yıllarda kamu çalışanı; asgari ücretlinin aldığı maaşın 1,2 oranında maaş alırken, şuan kamu çalışanı, asgarî ücretlinin aldığı maaşın 2 katı gelir elde ediyor. Buradaki sıkıntı kamunun çok alması değil, asgarî ücretlinin düşük ücret almasıdır. Eğer asgarî ücret 28 bin TL olursa, aradaki makas normal düzeye gelecektir” dedi.
Konuyla ilgili yaptığı açıklamada hem bu makasın kapanmasına hem de emekliye 8 bin seyyanen zam yapılması gerektiğine dikkat çeken İYİ Partili Gürhan Özcan şunları dile getirdi, “Milletvekili ve büyükşehir belediye başkanlığı seçim döneminde, asgarî ücret ile çalışanlar ve emekli vatandaşlarımız ile yoğun bir şekilde birlikte oldum. Sorunlarına ve Yaşam zorluklarına ve sorunlarına tanık oldum. Şuanda da 17 ilçemizden gelen hasta ve hasta yakınların maddi sorunlarına tanık oluyorum. Tedavi için Manisa'ya gelebilmek için borç aldıklarını biliyorum.
Genel başkanımız açıklamalarında asgari ücretin en az 28 bin olması gerektiği vurgulandı. Bu rakam asgarî ücretliye bir nebzede olsa nefes aldıracağını düşünüyorum.
Asgari ücret 2024 yılının ikinci yarısında eriyip gitmiş, enflasyon hızla yükselmiş, alın gücü iyice azalmıştır. Asgari ücretlinin geliri Manisa'da sıradan bir evin kirasına yetmez durumdadır. Asgarî ücretli bir vatandaşımız sadece gıda ihtiyacını bile, tam anlamı ile karşılayacak durumda değildir.
Her hanenin zorunlu harcama kalemleri son bir yılda %100 oranında artmıştır. Evli ve çocuğu olan vatandaşlarımız, eşleri çalışsa bile ihtiyaçlarına yetmemektedir. Geçimlerini sağlaya bilmeleri için ya büyükleri yardımcı olmakta yada ikinci, üçüncü iş ile uğraşmak zorunda kalmaktadır.
Enflasyon oranının,%100 un üzerinde olduğu bir dönemde asgarî ücretlinin maaşı en az, 28 bin olmalıdır ki en azından bazı ihtiyaçlarını karşılaya bilsin.
Gıda fiyatlarının %100'ün üzerinde zam gelirken, devletin yaptığı zamlardan %65 civarında olmuştur. Bazı kalemler var ki son bir yılda %300 civarında yükseldi. Örnek vermek gerekirse, zorunlu araç trafik sigortası 3 bin liradan 10 bine, araç lastik tamiri 100 liradan 350 liraya, araç yıkama 100 liradan 400 liraya, aylık okul servis ücretleri 1000 liradan 3 bin liraya, özel hastane sağlık giderleri %200 civarında yükselmiştir.
İşverenin asgari ücret için ödediği vergi yükü azaltılmalıdır. İşverene, çalışanın ücretini ödemeleri için kamu bankalarından faizsiz kredi verilmelidir.
Emekliler oldukça zor durumdadır. Aldıkları emekli maaşı ile evlerinde doğal gazı bile yakamaz durumdalar. Hükümet emekliye acilen 8 bin TL seyyanen zam yapmalıdır. Diğer ülke emeklileri yurtdışında seyahat edebilirken, bizim emeklimiz, kahveye çıkamaz durumdadır.
Hükümetin emekli ve asgarî ücretliler için kaynak yaratabilir. Hükümetin yapması gereken, adil vergi sistemi, tasarruf tedbirlerini uygulayacak, şatafattan kaçınacak, makam araçlarını %90 civarında satacak, mecburi görev harici kimseye araç tahsis etmeyecek, vekiller TBMM araçları ile seçim bölgelerinde olmayacak, 3 danışmanlı vekil sistemi olmayacak, daha yüzlerce tasarruf alternatifi sayabilirim.
Ailelerin, emeklilerin insanca bir geliri olursa, ne aile içi huzursuzluk olur, ne aile ayrılıkları, ne cinayetler, ne yanlış yollara sapmalar olur. Belediyeler futbol kavgasını bırakıp, asil görevine dönerek, alt gelirli vatandaşlar ve emekliler için acilen kolları sıvayıp, projeleri hayata geçirmelidir.”