Gazi Mustafa kemal ATATÜRK, 19 Mayıs 1919 günü Samsun'a 23 vatansever ekibi ile çıkmıştır. O gün sabah bir İngiliz komutan askerleri ile birlikte iskelede Atatürk'ü tutuklamak için beklerken kara kalpaklı, körüklü çizme giymiş sivil giyimli kahramanlar İngiliz askerlerinin arkasında elleri tetikte beklerken İngiliz Subay Bandırma Vapuruna çıkar ama emri yerine getiremez, orada esir alınır. Atatürk'ün yanında birbirinden değerli subaylar ve sivil memurlar vardır. İşte Milli Mücadele o gün başlamıştır.
Mustafa Kemal Paşa'nın okul ve silah arkadaşları Ali Fethi OKYAR, Cafer Tayyar EĞİLMEZ, Kazım KARABEKİR, Selahattin Adil, Ali İhsan SABİS, Asım GÜNDÜZ, Ali Fuat CEBESOY başta olmak üzere tüm komutanlar kayıtsız ve şartsız Mustafa Kemal Paşa'nın emrine girmişlerdir.
Kurtuluş Savaşımızın mimarlarından ve kahramanlarından Cevat ÇOBANLI Paşa 1870, Malta'dan dönerek Ankara'ya gelen Medine Müdafii Ömer Fahrettin Paşa 1868, Mareşal Fevzi ÇAKMAK Paşa 1876 ve Atatürk ile İsmet İnönü'nün Harp Okulundan öğretmeni ve Çanakkale ve Galiçya kolordu Komutanı olan Yakup Şevki SUBAŞI Paşa 1876 doğumlu olup Atatürk'ten hem yaş ve hem de rütbe olarak büyük oldukları halde hiç bir kapris yapmadan ve büyüklük duygusuna kapılmadan müstafi Albay olan Gazi Mustafa Kemal Paşa'nın emrine girmişlerdir. İşte büyüklük budur, Atatürk bu komutanlarına en küçük saygısızlık yapmamış ve hürmette kusur etmemiştir hatta bu büyük kahramanlara daima ağabey diye hitap etmiştir.
Kazım KARABEKİR Paşa, hatıralarında şunları yazmıştır: " Eğer bizler olmazsa idik Mustafa Kemal Paşa, bizim yerimize komutanlar bulurdu ama Mustafa Kemal Paşa olmazsa idi, bizler onun yerine bir Başkomutan bulamazdık." Hakkı, hak sahibine teslim etmiştir. Atatürk'ün çok zeki ve üstün yeteneklere sahip, teşkilatçı ve liderlik vasıflarına sahip olması sonucunda herkesten en iyi şekilde faydalanmış ve yönetebilmiştir. Başarının sırrı burada saklıdır. 5. süvari Kolordu Komutanı Fahrettin ALTAY