Basitçe perşembe günü verilecek politika faizi kararının önemini anlatalım istiyorum.
Bir önceki senesini %65 civarı enflasyonla kapayan ve 11 haftada 19,2 milyar dolar gerilemeyle net rezervleri -53,9 milyar dolara düşen Türkiye adına “biz yılı %40’larda bir enflasyonla kapatacığız, gelin bu politika faizi para kazanmanıza yeter” derseniz dışardan kaynak girişi olmaz. Aradaki o farkı bir yandan faiz artırarak bir yandan da tasarruf yapmak suretiyle enflasyonu dizginleyerek kapatmak zorundasınız. İkisi aynı anda olmalı. Şu an ikisi de tam anlamıyla yapılmıyor…
Bu nedenle faiz artışı, seçim sonrası Mehmet Şimşek ve hazırladığı plana destek açısından son derece önemli. Çünkü seçimi beklemeden hamle yapmak plana olan samimiyetin gösterilmesi adına müthiş etkili olacaktır. Bunun yanına seçim sonrası tasarruf tedbirleri de girerse seçim sonrası döviz kurlarında yapılacak hafif bir gevşeme ile yurtdışı fonlarla döviz girişi için anlaşma sağlanabilir.
Senaryo artışla ve bu tarif ettiğim sıralamayla devam ederse, Nato oylamalarından F-35 tartışmalarına kadar bir çok meselenin sırrı çözülmüş olur. En önemlisi ise ekonomi yönetiminin sağlam bir hazırlığı olduğu ihtimali ortaya çıkar ki, son piyasalar açısından gayet ümit verici olur.
Fakat! Artış olmazsa işte o zaman çok ciddi problemlerle karşılaşırız. Şimdiden enflasyonun sene sonunda %50’nin altında kalmasının çok zor olduğunu hesaplayan bunca ekonomist varken, faizlerin sabit tutulması durumunda sene sonu tahminlerinin %60’ı aşması mümkün. Çünkü böyle bir durumda faiz-enflasyon arasındaki negatif faizli makasın kapanması yine gecikecek ve dolayısıyla net rezervler daha da eriyecek. Bu durum birkaç ay içinde dövizi müdahale edilemez bir noktaya taşıyacak… Gerisini düşünmek bile kötü…
Bu dünyada en nefret ettiğim şeydir faiz. Ama ne yazık ki tablo bugün için bir çok dünya ülkesi için böyle.
Üç buçuk asır önce birileri öyle bir sistem kurmuş ki, ülkemizde faizler artmasının, yani emeğimizin ciddi bir bölümünü hiç çalışmayan birileriyle paylaşmanın toplum için hayırlı olacağına inanıyoruz. Kafasını kaldırıp dünyayı ekonomi penceresinden okuyanlar için çok derin felsefi açmazlar var. Dalmayalım…
Biz şimdilik perşembeyi bekleyelim…
