Yuntdağlılar Dernek (Yunt-Der) Başkanı Mustafa Uyumaz, Manisa'da birçok kurum ve kuruluşun yıllardır çaba ve emek sarf ettiği Yuntdağı Bölgesinin, doğa yürüyüş gurupları ve günübirlik gezi düzenleyen turizm şirketleri tarafından rehberler eşliğinde tanıtılarak, adeta gönüllü turizm elçilik vazifesini üstlenmiş olduğuna dikkati çekti.
Yürüyüş gruplarının en fazla tercih ettiği rotalardan birisini tarif eden Yunt-Der Başkanı Uyumaz, "Yürüyüş gurupları ve turizm şirketlerinin günübirlik gezilerinde en fazla izlenen güzergah ve ziyaret edilen yerlerin başında Aigai Antik Kenti, ardından Ortaköy'de piknik mesire alanı, Türkmen köyü ve Şelalesi ile ardından Osmancalı'daki fanatik Galatasarayı kahvesi tercih ediliyor." diye konuştu.
"Doğanın tadını çıkaracak, hem tarihin içinde yolculuk edeceksiniz"
Birçok gurup ve firmanın Yuntdağı bölgesinde gezi turları için reklam başlığının 'Hem doğanın tadını çıkaracak, hem de tarihin içinde yolculuk edeceksiniz' şeklinde olduğunu kaydeden Yunt-Der Başkanı Uyumaz, bu potansiyelin Manisa'da kamu kurum ve Yerel yöneticileri tarafından da kullanılması gerektiğini söyledi.
Gezi turları için İzmir'den verilen ilanlardan birisini örnek gösteren Yunt-Der Başkanı Uyumaz, verilen gezi turu ilanında şu ifadelere yer verilmiş:
"İzmir'den sabah belirlenen duraklardan transfer araçlarımıza bindikten sonra ilk durağımız Aigai Antik Kenti. Tur Rehberimiz ve Lisanslı Doğa Yürüyüşü Liderimiz ile 2 km'lik keyifli bir doğa yürüyüşüyle tarihin içinde yolculuk ediyoruz. Burada antik dönemin izlerini adımlarken, tarihin büyüsüne kapılacaksınız.
Ardından Ortaköy'de öğle yemeği molası veriyoruz. Hem biraz dinleniyor hem de doğayla iç içe lezzetli bir mola veriyoruz.
Ardından rotamız Türkmen Köy Şelalesi! 1 km'lik doğayla iç içe yapacağımız kolay bir yürüyüşle şelaleye ulaşıyoruz. 45 metre yüksekliğiyle Ege'nin en yüksek şelalesine temas ediyoruz. Şelalenin serin sularına ayaklarımızı sokup, doğanın tadını çıkarıyoruz. Burada bol bol fotoğraf çekmeyi unutmayın!
Sonrasında Obasya'ya uğruyoruz. Burada Yunt Dağının geleneksel yaşamını hissedip, daha fazlasını da bulabileceğimiz müzelerini ziyaret ediyoruz.
Rotamızın son durağında ise 21 milyon yıllık fosil ağaç ormanını görmeye gidiyoruz. Eğer uslu birer çocuk olursak dinozorlarla da karşılaşabiliriz. Ve günün sonunda Osmancalı bucağındaki meşhur Galatasaray Kıraathanesinde taze kahvemizi yudumlayarak günün yorgunluğunu atıyoruz." (Turgay Duyar)