İnsanı diğer varlıklardan farklı ve üstün kılan temel hususiyetlerden biri de konuşma vasfıdır. Bu kabiliyet sayesindedir ki insan duygularını ve düşüncelerini ifade etme imkânı bulur, diğer varlıklarla iletişime girer, kendini tanıtmaya ve karşısındakini tanımaya çalışır. İnsan, verilen bu vasıf sayesinde diğer varlıklarla ünsiyet kurar ve insan olur. Allah, insana verdiği bu kabiliyete şöyle vurgu yapar Kuran-ı Kerim’de:
“Rahman olan Allah; Kuran’ı öğretti, insanı yarattı ve ona beyan (düşünüp ifade edebilme) kabiliyeti verdi.” Rahman/1-4
İnsana ihsan edilen konuşma kabiliyetinin kullanılma şekli, insan için olumlu sonuçlar doğurabileceği gibi olumsuz sonuçlara da sebep olabilir. Bu kabiliyetin kullanılmasıyla ilgili bu duruma Allah şöyle dikkat çekiyor:
“Görmedin mi Allah nasıl bir misal verdi? Güzel bir söz; kökü yerde sabit, dalları gökte olan güzel bir ağaç gibidir! O ağaç Rabb’inin izniyle her zaman meyvelerini verir. Allah insanlara böyle misaller verir; umulur ki öğüt alırlar. Kötü bir sözün misali ise; yerin üstünden kökünden sökülüp çıkarılmış, sabit durması mümkün olmayan kötü bir ağaç gibidir. İbrahim/24-26
İnsan ilişkilerinde adaba uygun ve güzel konuşmanın önemi, yine Kuran-ı Kerim’de Hz.Musa’nın dualarıyla da örnek alınması için beyan buyrulmuştıur.
“ Rabb’im! dedi. ‘Yüreğime genişlik ver. İşimi bana kolaylaştır ve dilimden düğümü çöz ki sözümü anlayıp kavrasınlar.” Tahe/25-28
“Kardeşim Harun’un konuşması benimkinden daha düzgündür. Onu da beni doğrulayan bir yardımcı olarak benimle birlikte gönder; zira bana yalancılık ithamında bulunmalarından endişe ediyorum.” Kasas/34
İnsan ilişkilerinin çok zor olduğu günümüzde insanlar arasında yaşanan birçok sorunun temelinde iletişimsizliğin, iletişim bozukluklarının ve yanlışlıklarının olduğu aşikârdır. Bu cihetle Allah, insana lütfettiği konuşma nimetiyle beraber bu kabiliyetini doğru bir şekilde nasıl kullanılacağını da “konuşma adabı” diye nitelendirilebilinecek birçok beyanıyla göstermiştir.
“Kullarıma söyle, sözün en güzelini söylesinler. Sonra şeytan aralarını bozar; çünkü şeytan insanın apaçık düşmanıdır.” İsra/53
“Yürüyüşünde tabii ol, sesini alçaltıp sakinleştir/bağırıp çağırarak konuşma. Unutma ki seslerin en çirkini eşeklerin sesidir.” Lokman/19
“İkiniz Firavun’a gidin; çünkü o iyice azmıştır. Ona yumuşak, uygun söz söyleyin! Belki o, düşünüp öğüt alır veya korkup sakınır.” Tahe/43-44
“Onlar ki boş söz ve yarasız işlerden yüz çevirirler.” Müminün/3
“İnsanlardan öyleleri var ki herhangi bir ilmi delile dayanmadan Allah yolundan saptırmak ve sonra da onunla alay etmek için boş lafı satın alırlar! İşte onlara aşağılayıcı bir azap vardır.” Lokman/6
“Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten sakının ve doğru söz söyleyin ki Allah sizlerin işlerinizi düzeltsin ve günahlarınızı bağışlasın. Kim Allah’a ve Rasül’üne itaat ederse muhakkak büyük bir başarıya ulaşmıştır.” Ahzab/70-71
“Hiçbir şey için asla ‘Ben bunu yarın mutlaka yapacağım.’ deme! ‘Ancak Allah izin verirse.’ de. Unuttuğun zaman da Rabb’ini an ve de ki ‘Umarım Rabb’im, beni bundan daha yakın bilgiye yaklaşmam için doğruya yöneltip iletir.’” Kehf/23-24
“…. Herkese güzel sözler söyleyeceksiniz…. “ Bakara/83
“Rabb’in kendisinden başkasına kulluk etmeme ve anne-babaya iyi davranma görevini verdi. Eğer ikisinden birisi veya her ikisi, senin yanında ihtiyarlığa ulaşırsa onlara ‘Öf!’ bile deme; onları azarlama ve onlara saygılı davranarak güzel sözler söyle!” İsra/23
“Eğer Rabb’inden umduğun bir nimeti bekleyerek onlardan yüz çevirmek zorunda kalırsan hiç değilse onlara uygun güzel bir söz söyle!” İsra/28
“Güzel bir söz ve bağışlama, peşinden gönül kırma gelen bir sadakadan daha hayırlıdır. Allah her bakımdan sınırsız zengindir, halimdir.” Bakara/263
“…. Onlara güzel sözler söyleyin.” Nisa/5, 8
“…. Onlara öğüt ver ve onlara kendileri hakkında etkili ve güzel söz söyle.” Nisa/63
“…. Yalan sözden kaçının.” Hac/30
Eyvallah!