Konuşma adabıyla alakalı mezkûr ayet-i kerimelerin uygulanması istikametinde Allah Rasülü’nün de birçok hadis-i şerifleri vardır. Allah Rasülü, yaşadığı hayatla da konuşma adabına dair kaideleri ashabına, ümmetine ve insanlığa en güzel örnekler olarak bırakmıştır.
“Müslüman, dilinden ve elinden emin olunan kimsedir.” Buhari
“Allah’a ve ahiret gününe iman eden ya hayır konuşsun ya da sussun.” Buhari
“Kişinin kanıtsız ve dayanaksız söz söylemesi ne kötüdür!” Ebu Davut
“Şüphesiz ki Allah, sığırın otu yerken ağzında evirip çevirdiği gibi sözü ağzında evirip çevirerek lügat parçalayan kimselere buğzeder.” Ebu Davut
“Kendisini doğrudan ilgilendirmeyen şeyi terk etmesi, kişinin iyi Müslüman oluşundandır.” Tirmizi
Ayet-i kerimeler ve hadis-i şerifler ışığında konuşma adabına dair birtakım kaideler özet olarak şöyle sıralanabilir:
*Açık ve anlaşılır konuşmak.
*Meram anlatılırken lüzumsuz tafsilattan kaçınarak efradını cami, ağyarını mani bir şekilde az ve öz konuşmak.
*Söz ziyanlığı yapmamak ve gereksiz konuşarak muhatabını sıkmamak.
*Muhatabın kültür seviyesine ve anlayışına göre konuşmak. Unutulmamalıdır ki ne söylenirse söylensin, söylenenler muhatabın anladığı kadardır.
*Tabiilikten uzak, bilgiçlik ve ukalalık taslayarak başkalarından üstünlüğünü gösterme niyetiyle yapmacık konuşmamak.
*Bağırıp çağırarak kavga ediyormuşçasına yüksek ve öfkeli ses tonuyla konuşmamak.
*Samimi, kibar, nazik, naif bir üslupla konuşmak.
*Muhataba güven, sekinet ve ülfet sunan bir üslupla konuşmak.
*Toplum içinde konuşulurken gruplaşarak fısıltıyla konuşmamak.
*”Laf olsun, âdet yerini bulsun.”, “Laf ola beri gele.” kabilinden malayani konuşmamak.
*Herhangi bir konuda bilgiye dayanmayan yorum yapmamak, fikir beyan etmemek, ahkâm keserek konuşmamak.
*İncitici, kırıcı, tahfif edici, tahkir edici, tahrik edici, tezyif edici, iğneleyici, itirazcı, tenakuzlu, önyargılı, istihzalı ve kibirli ifadelerden ve davranışlardan kaçınmak.
*Anlamı ve telaffuzu tam ve doğru olarak bilinmeyen kelimeler kullanmamak ve lügat parçalamaya çalışmamak.
*Başkalarının konuşmalarını kesip araya girerek konuşmamak. Konuşmanın kesilmesi gerekiyorsa yumuşak bir ifade kullanmak.
*Her düşünülen şeyi yer ve zaman gözetmeden, uygun olmayan ifadelerle konuşmamak.
*Her konuşulan şeyi düşünerek konuşmak ve her düşünülen şeyi konuşmamak.
*Doğruyu konuşmak; ancak her doğruyu her yerde ve zamanda uluorta konuşmamak.
*Küfürlü, argolu, saygısız, müstehcen, ahlaka-edebe mugayir, kendini övücü ve kaba saba konuşmalar yapmamak.
*Muhatapla göz temasında bulunmadan konuşmamak.
*Dedikodu yapmamak ve su-i zanda bulunmamak.
*Konuşmayı münakaşaya çevirmemek.
*Doğru, güzel, yumuşak, tatlı, gönül alıcı, teselli edici, inandırıcı, tesirli, nükteli, hikmetli, müjdeleyici, adaletli, hakkaniyetli ifadelerle ve güler yüzle konuşmak.
*İftira edici, itham edici, vebal alıcı, çirkin, kötü, edepsizce, hayâsızca, nefret ettirici ve nifaka sebebiyet verici konuşmamak.
*Susulacak yerde konuşmamak, konuşulacak yerde susmamak.
*Hayrı konuşmak, hayır konuşulmayacaksa susmak.
*Muhataba önem verip saygı duyarak muhatabı ilgilendiren konularda konuşmak.
*Konuşma tarzının konuşulanlardan daha etkili ve önemli olduğunun bilinciyle konuşmak.
*Konuşmada jest ve mimiklerden, vücut dilinden aşırıya ve gösterişe kaçmadan yararlanarak konuşmak; ancak konuşmayı tiyatroya dönüştürmemek.
*Muhataba sürekli nasihat verici ve nutuk atıcı tarzda konuşmamak.
*İyi bir konuşmacı olabilmek için iyi bir dinleyici olmak gerektiği bilinciyle konuşmak.
Eyvallah!