Dede Korkut hikâyelerinde anlatılan bir Tepegöz vardır. Oğuz Boyunun başına bela olmuş, bu acayip varlık sanki dünyayı yakıp yıkıp kimseye rahat huzur vermemiştir.

      Oğuz boyu bir gece bakına uğrayınca ürkerek göç edip, kaçıp giderlerken Aruz Koca’nın küçük çocuğunu düşürüp kaybederler. Çocuğu bir arslan bulur, besler ve büyütür. Bir müddet sonra Oğuz Boyu yurduna geri döner.  Günlerden bir gün, bir çoban, arslan yatağı olan ormandan çıkan birinin atlara saldırıp öldürdüğünü kanını emdiğini haber verir. Bu kaybolan çocuktur, onu evine getirirler fakat her seferinde Arslan yatağına geri döner. Bunun üzerine çare için Dede Korkut’a varırlar. Dede korkut, Oğlum sen insansın, hayvanla düşüp kalkma, iyi ata bin, iyi yiğitlerle gez dolaş deyip onu ikna eder ve adını Basat koyar. 

   Oğuz Boyu bir gün yaylaya göçmüştü. Aruzun bir çobanı vardı. Adı Koca Sarı çobandı. Yaylaya ondan önce kimse göçmezdi. Göçtüğünde bir pınara geldiğinde, orda iki peri görmüştü, çok güzeldiler, bunlardan biriyle tamah edip çiftleşti. Sonra Peri kızı kanat vurup uçtu ve Çoban yıl tamam olunca bende emanetin var, gel, al dedi. Çoban bir yıl sonrasında aynı pınara gidince, Peri, çocuğunu dünyaya getirmişti, işte emanetin, Oğuz’un başına felaket getirdin, dedi. Tek gözü tepesinde, acaip şekilli bu oğlanı, Aruz aldı evine götürdü. Ona bir kazan süt verdiler doymadı, etrafındakilerin kanını aldı, canını aldı, Sonra onu obadan uzaklaştırdılar.   peri anası ona bir yüzük taktı, sana ok batmasın tenine kılıç istemesin dedi,

  Tepegöz, Oğuz’dan çıktı, bir yüce dağ vardı. Yol kesti, adam aldı, büyük harami oldu. Üzerine bir kaç adam gönderdiler, ok attılar batmadı, kılıç vurdular kesmedi, mızrak sapladılar işlemedi. Çoban, çoluk çocuk kalmadı hep yedi. Oğuz'dan dahi adam yemeğe başladı. Oğuz toplanıp üzerine vardı. Onun karşısında pek çokları perişan oldu, öldü.

    Oğuz İli, Tepegöz'ün elinde tam karma karışık oldu. Vardılar Dede Korkut'u çağırdılar, yardım istediler. Korkut Ata, Tepegözle konuştu, Oğuz’dan iki adam ile beş yüz koyun istedi yemek için. Feryat figan köyde adam kalmayacaktı. Meğerse Aruz oğlu Basat çıkmış olduğu akından yurduna geri dönmüştü: 

  Avucuna sığmayan karaçalı oğlu

İri teke boynuzundan katı yaylı

 İç Oğuzda Dış Oğuzda adı belli

Aruz oğlu hanım Başat bana medet,… deyip, ondan yardım istediler.

     Kazan Bey, kardeşinin öcünü almak için Basat’a Tepegözü şöyle tanıtmıştı:

 Kara ejderha oldu Tepegöz

Gökyüzünde çevirdim yenemedim Basat

Kara kaplan oldu Tepegöz

Kara kara dağlarda çevirdim yenemedim Basat

Kükremiş aslan oldu Tepegöz

Kalın sazlarda çevirdim yenemedim Basat

Er olsan bey olsan da bre

Ben Kazan gibi olmayasın Basat

    Basat, Tepegözün bulunduğu yere geldi. Baktı, Tepegöz güneşe karşı yatıyor. Çekti belinden bir ok çıkardı. Tepegöz'ün sırtına bir ok vurdu. Ok geçmedi, parçalandı. Bir daha attı. O da parça parça oldu. Aralarında çok çetin bir savaş geçti. Sonunda Basat, Tepegöz'ün kendi kılıcı ile boynunu vurdu, yok etti. Oğuz’a sevinçli haberi verdiler.

Dede Korkut dua etti: Erlikle, kudretli Oğuz beylerini yükten kurtardın, kadir Allah yüzünü ak etsin Basat dedi.

     Zalimlere nice Basat Beyin, Dede Korkut’un gücü varsın!

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.