Manisa’daki toplu taşıma araçlarında bebek arabalarının katlanması olayı sanırım son bir haftanın en çok konuşulan olayı oldu.
Nereye gitsem, bu konu muhakkak sohbet arasında açıldı ve giderek yayıldı. Bir çok yaş grubundan bir çok kişi, farklı farklı yorumlarda bulundu. Ancak hemen hemen herkesin daha ilk duyduğu anda verdiği tepki hep aynıydı: “Olur mu öyle şey canım!”
İlk duyduğumuzda anlam veremedik, herhalde yoktur öyle bir şey dedik ama sonra otobüslerdeki sticker’ları görünce doğruluğuna inandık. Zaten olay o kadar büyüdü ki sosyal medya bir anda karıştı. Annelerin tepkisi sonunda bir eyleme döndü ve benim hatırladığım uzun bir aradan sonra ilk kez kadınlar böylesi bir haksızlığı meydanlara çıkarak haykırdı.
Konunun detayında, UKOME tarafından alınan kararın, engelli vatandaşlar düşünülerek alındığı belirtilmiş. Ve hatta sanırım bazı engelli vatandaşların bu konuda şikayetleri de olmuş. Bebek arabaları nedeniyle otobüslere binemiyoruz diyerek.
Haklı da olabilirler.
Fakat tablonun büyüğüne baktığımız zaman, daha farklı bir manzara ortaya çıkıyor. Karar en çok, otobüslerin arka kısmını dolduran, dolayısıyla daha çok yolcu taşıyan, dolayısıyla daha çok kazanma imkanı olan otobüs sahiplerine yarıyor gibi görünüyor.
Zaten bu nedenle genç kadınların tepkisine en çok engelliler değil, otobüs sahipleri cevap verdi sosyal medya tartışmalarında. Hatta en çok isyan ettikleri noktalardan birisi de 65 yaş üstü vatandaşların ücretsiz biniş haklarıydı. ‘Bu durakta biniyorlar, bir sonraki durakta iniyorlar’, ‘gezmek için biniyorlar’ gibi serzenişte bulundular hep. Fakat bu hakkı onlara devlet verdi ve bu durumdan memnun değillerse otobüs sahipleri, bunun muhattabı genç anneler değildi.
Sonuç olarak, tek başına bir annenin, otobüse binerken bebek arabasını katlaması çok zor bir durum. Bunu yapabilmesi için bir elinde bebek arabası, diğer elinde bebeği olmalı. Ancak genç annelerin, içi bebek eşyalarıyla dolu çantaları, araç gereçleri akıl edilmemiş bu karar alınırken. Yalnız başına olan bir kadının bunları başarabilmesi çok zordur. Hele bir de elleri dolu olarak bindiği otobüste, nasıl ayakta durabileceğini hiç düşünemiyorum bile.
Büyükşehir Belediyesi, bu kararın yeniden gözden geçirilmesini teklif ederek gerekeni yapmış. Tabi ki bazı annelerin de daha duyarlı olması gerekli. Otobüslerin arka kısmını tutarsızca kullanmaması gerekli ancak bunu yapan anne sayısı, yapmayanların yanında çok çok az kalacağı için istisna olur. Ve bu nedenle bu kararın gözden geçirilmesi bence çok doğru bir hareket. Genç annelerin hakkını yememek lazım. Ama bu, engelli ya da değil bir başkasının hakkını yemeyi de beraberinde getirmez.