22'si Arap ülkesi başta olmak üzere 57 İslam üyesi ve birkaç katılımcı ülke olmak üzere tüm İslam ülkeleri liderleri 11 kasım 2023 günü Filistin meselesini görüşmek ve ortak kararlar almak üzere yasak savar cinsten bir toplantı düzenlendi. İslam İşbirliği Teşkilatı ( İ.İ.T.) Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'da toplandılar ve ortak kararlar aldılar.
Bu kararlardan biri de İsrail ile diplomatik bağların kesilmesi veya sınırlandırılmasına ilişkin öneri idi ama bu karar taslağını bazı Arap ülkeleri engellediler. İlginçtir ki ev sahibi Suudi Arabistan bile bu kararın uygulanmasına karşı çıkmıştır. İsrail karşıtı kararı engelleyen ülkeler şunlardır: Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Ürün, Mısır, Bahreyn, Sudan, Fas, Moritanya ve Cibuti. Filistinli hasta, kadın, çocuk ve yaşlılara sadece Türkiye sahip çıkmıştır. Arap sevicileri meydanlarda " Ordu Filistin'e, Mehmetçik Gazze'ye" diye boşuna yırtınmayın, Filistinli Arapları kendi soydaşları bile korumazken, İsrail'e karşı tavır almazken, Filistinliler sahipsiz kaldı demektir.
İslam İş Birliği Teşkilatının toplantısının ardından eli kanlı terörist İsrail Başbakanı Netanyahu Arap liderleri" Aklınızı başınıza alanız." diyerek açıkça tehdit etmiş ama ne hikmetse Arap liderleri cevap bile verememişlerdir.
Mehmetçiklerimiz, 109 sene önce Filistin'i ve Filistinlileri korumak için o topraklara gitti ama sonuç ne oldu? 35 bin şehit, 60 bin esir verdik, 15 bin esir düşen Mehmetçik Mısır'daki İngilizlerin esir kampındaki kimyasal sıvı ile dolu havuzlarda gözlerini kaybetti ve hayatları boyunca görmez oldular. 20 bin esir Mehmetçik ise Myanmar'a ( eski ismi Burma- Birmanya) götürülerek 5 ayrı kampta muhafaza altına alınmışlar ve 1600 Türk subayı ve erleri bu kamplarda hayatını kaybetmişlerdir. Esir Türk askerlerinden bir kısmı yıllar sonra evine dönebilmiş, bir kısmı da geri gelememiş ve yerli Müslüman kızlarla evlenerek o topraklarda vefat etmişlerdir.
Myanmar'daki Türk Şehitliğinde 180 kadar mezar taşı vardır, 2. Dünya Savaşında Burma'yı işgal eden Japon ordusu bu mezar taşlarının çoğunu sökmüş ve bir caminin avlusuna atmıştır. 1960'lı yıllarda Türk Hükümetleri bu ülkede bir Türk Şehitliği düzenlemiştir. Bu esir kampında yıllarca kalan Koşukavak'lı İsmail annesine yazdığı mektup yerine ulaşamamış ve Kızılhaç'ın arşivinde bulunmuştu. Bulgaristan'ın Koşukavak kasabasından olan İsmail'in akibeti bilinmemektedir.
Ecdadımız 400 sene Filistin'i adaletle yönetmiş, Birinci Dünya Savaşında Filistinlileri korumak uğruna on binlerce gencimizi o topraklarda feda ettik. Suriye ve Filistin Cephesi İhtiyat Zabiti ve Cemal Paşa'nın katibi Falih Rıfkı ATAY 1963 yılında yayınladığı hatıralarında şunları yazmıştır: " İslamcılık da yalnız Türklerde idi, Filistin ve Irak cephelerinde ordumuza Hint Müslüman askerleri saldırdı. Peygamber'in torunları İngilizlerle birleşerek Hicaz'da isyan etmişlerdi. Lawrence'nin emri altında Medine'ye hücum eden Emir Faysal'a karşı Hz. Muhammed'in kabrini biz Türkler savunuyorduk."
Filistin cephesinde savaşan bir Türk askerinin şiirini yayınlıyorum: " Gazze'nin meğer kumundan çokmuş kalleşi/ Nasıl vurur insanı sırtından Din kardeşi/ Filistin, Trablusgarp, Yemen elleri/ Hangisini kanımla sulamadım?/ Gezdim cephe cephe bütün çölleri/ Türk'e Türk'ten başka dost bulamadım."
Filistinli Araplar, dedelerinin günahının ve ihanetinin kurbanı oldular.