Türk devlet ve toplulukları farklı tarihi süreçlerden geçerek günümüze kadar gelmişlerdir. Her ne kadar Türkistan toprakları Rusya’nın isimlendirmesiyle Orta Asya olarak zihin ve bilim dünyasına hakim olmuş gibi görünüyorsa da bunun kalıcı bir coğrafi tanımlama olamayacağı açıktır. Rusya’nın Çarlık döneminde başlattığı Türk devlet ve topluluklarını ayırma, farklılaştırma ve kendine bağlama politikaları sonucu olarak ağız, lehçe, dil ve neredeyse etnik köken farklılıkları oluşturulmaya çalışılmıştır.

 Ancak Türk devletlerinin 1991 sonrası bağımsızlıklarını tekrar kazanmaları yeni bir heyecan ve kültür birlikteliğinin yolunu açmıştır.

Sizlere Özbekistan Cumhuriyeti öncesi Buhara Emirliğinden bahsetmek istiyorum. Buhara Emirliği 1920 yılında Ruslar tarafından işgal edilmiştir. Buhara Emirliği ailesi Afganistan’da yaşamak zorunda kalmışlardır. Buhara Emiri Alim Han’ın ailesi 1983’te Türkiye’ye yerleşmiştir.

Çarlık Rusya ve SSCB dönemlerinde oluşturulan Türk kültürü ve tarihine karşı baskılara rağmen aradan geçen yüzlerce yıllık tarihi süreç kopukluğuna rağmen Türkler dil ve kültürel değerlerine bağlı kalarak birbirini unutmadı. 

Türk Devletleri Teşkilatı içinde Özbekistan çok önemli bir yerdedir. Özbekistan’ın köklü tarihi içinde Buhara Emirliğini tanımak gerekir.

Özbekistan, Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği'nin dağılması sonrası 31 Ağustos 1991 yılında tekrar bağımsızlığına kavuştu. Özbekistan’ın bağımsızlığına kavuşmasına en çok sevinenlerin başında Özbekistan coğrafyasında hükümdarlık yapmış  Buhara Emir’i Alim Han’ın çocuk ve torunları geliyordu.

Türkiye, 1991’in Aralık ayında Özbekistan'ın bağımsızlığını tanıdı. İki kardeş ülke arasında Mart 1992'de iki ülke arasında diplomatik ilişkiler tesis edildi. Buhara Emiri Alim Han’ın çocukları Özbekistan’ın bağımsızlığına kavuşmasından kısa süre sonra 28.10.1993 tarihinde Özbekistan’a Özbekistan Cumhurbaşkanı İslam Kerimov tarafından davet edildi.

Buhara Emiri Alim Han’ın çocukları 1993’te Özbekistan’ı ilk kez ziyaret ettiler.

Özbekistan Cumhurbaşkanı İslam Kerimov’un Buhara Emiri Âlim Han’ın çocuklarına yaptığı davet mektubu.

“Buhara Eski Emir’inin Çocuklarına”

“Muhterem Vatandaşlar!

Özbekistan’ın bağımsızlığının ikinci yıl dönümünde göndermiş olduğunuz kutlama mesajı için çok teşekkür ederim.

Göndermiş olduğunuz mektupta, 1920 yılının Eylül ayında Buhara Emirliği’nin sona erişini anlatışınız bizleri bir kere daha geçmişe götürdü.

Allah’ın adaleti ve kerametine bakınız ki, aradan 71 yıl geçtikten sonra cefakâr vatanımız bağımsız bir devlet olarak, Özbekistan adıyla yeniden kuruldu.

Sizin anlattıklarınız yüz yıldan beri Türkistan halkının içinde olan ümitleri gerçeğe dönüştüren önemli bir olaydır.

Yurt dışında yaşayan vatandaşlarımın bağımsızlık günlerini bir kez daha kutlamama izin verin. Vatanın kapıları sizlere daima açıktır.

Ömrünüz boyunca işlerinizde başarı, mutluluk ve kolaylıklar diliyorum.”   

                                                               İslam Kerimov/Özbekistan Cumhurbaşkanı.[1]

Türkiye ile Özbekistan Türkleri arasındaki kültürel bağlar diğer Türk devlet ve toplulukları gibi çok güçlüdür. Öyle ki iki halk arasında kullanılan ifadeler, deyimler birçok yönden benzerlikler taşır.

Üniversitede Türk Dili ve Edebiyatı bölümünde yöre ağızları çalışan arkadaşların Özbek ağzı ile mesela Ege Bölgesinde herhangi bir köy ağzının aynı olduğunu söylediğimizde çok bu konu çok önemsemişti.

Devletlerarasında siyasi ve ticari bağların gücü oranında kültürel bağların da arttığı görülür. 

Özbekistan’la Türkiye arasında kurulan güçlü bağlar değişik sebeplerle bir dönem sekteye uğradı. 

Türk Devletleri Teşkilatı ve diğer Türk devlet ve toplulukları arasında yaşanan önemli ve güzel gelişmeler Özbekistan gibi Türk tarihi, kültürü ve bilimine önemli katkılar sağlamış bir coğrafyayla daha da güçlenecek ve kolaylaşacaktır.

 35 milyon nüfusuyla Özbekistan Türkistan’ın ve Türk dünyasının en önemli kültür, ekonomi ve stratejik ülkesidir.

 Türk Devletleri Teşkilatı’nın kurduğu güçlü bağlar sayesinde Özbekistanlı kardeşlerimizle daha da yaklaştığımızı görüyor ve bundan büyük mutluluk duyuyoruz.

Turizm, inşaat, yeraltı, yerüstü, sınai, enerji, ticaret, askeri, eğitim, kültür ve teknoloji alanlarında yapılan çalışmalar diğer Türk devletlerinde olduğu gibi Özbekistan’la da bağlarımızı daha da güçlenecektir.

Çoğunluğu Türkiye’de yaşayan Buhara Emir’i Alim Han’ın çocuklarının en büyük beklenti ve dileği Afganistan’da bulunan babalarının mezarının Buhara’ya, doğduğu topraklara taşınma dileklerinin gerçekleşmesi ve Emir ailesinden dileyenlerin tekrar Özbekistan vatandaşı olmalarının yolunun açılmasıdır.

Özbekistan Türkiye ilişkileri tarihi ve kültürel olarak kardeşlik temeline dayalı olarak güçlenmeye devam etmektedir. Türk Devlet ve toplulukları arasındaki ortak güçlü bağların daha da güçlendirilmesi Türk devletleri teşkilatının birinci önceliğidir. 

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.