Emeklinin, memurun, çalışanın maaşlarına yıl ortasında azımsanmayacak bir zam yapılıyor. Yazıyı yazdığım saatlerde rakamlar hala belirlenmemişti ama az çok rakamların geleceği yerler belli ve herkes tahmin edebiliyor.
Toplumun büyük bir kesimini ilgilendiren bir gelişme ve toplumun büyük bir kesiminin hanesine girecek gelirin artacağı ortada.
Ancak umuyorum ki bu artışlar 1 ay sonra yok olup gitmez. Ocak-Şubat aylarında olduğu gibi. Ocakta asgari ücrete yüzde 50 zam yapılmıştı hatırlarsanız. Bir çok insan sevinmişti.
Ama çok geçmeden rüzgar tersine döndü. Markete her gittiğimizde rakamlar değişmiş, her ürüne zam üstüne zam gelmişti. Pazara, manava gittiğimizde de durum farklı değildi. Neredeyse her ay ve hatta bazı aylarda 2 kez zam gelmişti fiyatlara.
Ocakta yapılan zam oranı Mart ayına geldiğimizde çoktan etkisini kaybetmiş, eksiye düşecek duruma gelmişti. Mayıs ayında paramızın değer kaybetmesiyle yükselen döviz nedeniyle önce akaryakıt fiyatları arttı tekrar. Mayıs ortasından Haziran ortasına kadar katlanarak gelen fiyatlar adeta bir kez daha katlanmıştı.
Ne markette, ne manavda, ne tekstilde, ne ayakkabıcıda, ne kasapta, ne şarküteride gördüğümüz fiyatlar artık şaşkınlık verecek seviyelerde.
Hal böyle iken emeklinin, memurun, asgari ücretlinin gelirinin artması zaten zorunluydu. Ancak bu artışın ardından yine raflarda zam yaşarsak, bu zamların da bir anlamı kalmayacak.
Önemli olan alım gücünü korumaksa, geçen yıl 2800 küsür liralık asgari ücretin alım gücünün şimdikinden çok daha iyi olduğunu unutmamak gerekiyor.
Umuyoruz ki içinde bulunduğumuz bu kısır döngü mü ne demek gerek bilmiyorum ama bu durumdan bir an önce kurtulur ve eski güzel günlerimize geri döneriz.
