Manisa Celal Bayar Üniversitesi (MCBÜ) İnsan Haklarını Güçlendirme ve Şiddetle Mücadele Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından düzenlenen 10 Aralık Dünya İnsan Hakları konulu panel, Manisa İl İnsan Hakları Kurulu üyeleri ile öğrencilerin katılımıyla Manisa Celal Bayar Üniversitesi Süleyman Demirel Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi.
Manisa CBÜ İnsan Haklarını Güçlendirme ve Şiddetle Mücadele Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından düzenlenen ve moderatörlüğünü MCBÜ Uygulamalı Bilimler Fakültesinden Prof. Dr. Özge Ayan’ın yaptığı ve Katip Çelebi Üniversitesi Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi’nden Prof. Dr. Yıldız Karagöz Yeke, İzmir Demokrasi Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesinden Prof. Dr. Hande Şahin, Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesinden Doç. Dr. Türker Ertaş’ın konuşmacı olarak katıldığı Dünya İnsan Hakları konulu panel Manisa Celal Bayar Üniversitesi Süleyman Demirel Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi.
Panele, MCBÜ İnsan Haklarını Güçlendirme ve Şiddetle Mücadele Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Dr. Öğretim Üyesi Seda Sayman, Manisa Valiliği Hukuk Şube Müdürü Nuray Yaman, Manisa İl İnsan Hakları Kurulu üyeleri ile öğrenciler katıldı.
Panelin moderatörlüğünü yapan MCBÜ Uygulamalı Bilimler Fakültesinden Prof. Dr. Özge Ayan, İnsan Haklarının hava gibi, su gibi, sağlık gibi, mutluluk gibi, bazen çok sevdiğimiz ama olmadığı zaman ya da azaldığı zaman kıymetini, önemini anladığımız kavradığımız en önemli konulardan birisi olduğunu vurguladı.
Prof. Dr. Ayan, "Tüm insanlar için din, dil, ırk, cinsiyet gözetmeksizin eşit bir şekilde tanınmış haklardan bazılarıdır. Böyle bir kötülüğün yasaklanması, işkencenin ve insan haklarının korunması, vatandaşlık hakkı, çalışabilme hakkı, örgütlenebilme hakkı. Her biri birbirinden önemli vazgeçilmez olan bu haklar yaşamın sınırlarını moda tabiriyle kırmızı çizgilerini oluşturmaktadır. Türkiye’nin bu beyannameyi imzalayan ülkeler arasında olması da bizim için bir onur, bir sevinç kaynağıdır." dedi.
Konuşmacılardan Katip Çelebi Üniversitesi Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi’nden Prof. Dr. Yıldız Karagöz Yeke ise "Öğrencilerimize de en azından bir nebze bu düşünceleri, onların dilinde oluşturabilmek ve bu kavramlar arasındaki ilişkileri kurabilmek. Bunlar bizden önce ilk andan itibaren 2500 yıl felsefenin ortaya çıkışından itibaren kurulmuş zaten. Öncelikle şunu belirtelim ki halk, hukuk, adalet, kavramları, felsefenin tek tek disipline, özellikle de hukuk felsefesinin kendine bahsedilen son derece önemli kavramları arasındadır." diye konuştu.
İzmir Demokrasi Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesinden Prof. Dr. Hande Şahin ise konuşmasında bir ülkede istihdam olması adına eğitimin güçlendirilmesinin diğer alanlardaki hak ihlallerini de azaltma şansının da o kadar artacağını vurguladı.
Prof. Dr. Şahin, "O yüzden de bugün sahip olduğumuz haklar ve kadını güçlü kılabilecek bu iki hat üzerinden ilerlemek istiyorum. Çünkü beni biraz üzen bir durum. Üniversite mezunu olan kadınların çalışma alanından çekilmesi ve giderek evlilik yaşına tekrar geri dönüşü ve hızlı evlilikler bir sosyolog olarak üzüyor. İki tane maddeyi anlatarak başlamak istiyorum. Madde 23 herkesin çalışma, işini özgürce seçme, adil ve elverişli şartlarda çalışma ve işsizliğe karşı koruma hakkı vardır. Yine ikincisi bu maddenin alt bendi. Herkesin bir yerde gözetmek eşit ücret hakkı vardır. Türkiye’de bu durum böyledir. Dünyada böyle mi? Bunu diğer bir maddedir. Madde 26 Herkes için eşit eğitim hakkına sahiptir. Yine bu Türkiye’de özellikle dezavantajlı gruplar ve bölgesel olarak kadın eğitimi imkanları ücretler istihdam ve ortaya çıkabilecek. Kadın istihdam oranına baktığımızda o da yüzde 31’de. Bu ne demek? Her 10 kadından üçü çalışıyor. Bu aslında bir kalkınma ve gelişme problemi de beraberinde gidiyor. Çünkü tüm gelişmiş ülkelere baktığımızda yüzde 70’i yani her 10 kadından 7-8 tanesi çalışıyor." dedi.
Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesinden Doç. Dr. Türker Ertaş ise Anayasa Mahkemesi nedir? Onun işleri nedir? Bu konuda ayrıntılı bilgiler aktardı.
Doç. Dr. Ertaş, "Anayasa Mahkemesi anlatacağım ben size. Hani bir siyasal düzende veya işte devlet iktidarın olduğu bir düzende yasama, yürütme yargı organları duymuşsunuzdur. Yasama kanun yapar, kural koyar, yürütme, yürütür. Bunları uygular ve yargı işe uyuşmazlıkları çözer." diye konuştu.