Türk sanatı binlerce senenin izlerini ve bütünlüğünü taşımaktadır. İslam medeniyetiyle birlikte bir adım daha ileri gidip, sanatta olgunluk yolcuğunda mesafeler almıştır. İbrahim Numan’ın Mimarlık Ve Düşünce Dünyamız* kitabı, sanat ve mimarimizi, fikir dünyamız ve prensiplerimiz üzerinden yorumlamaktadır.

     “ Kuran-ı kerimin mucize oluşundaki en mühim unsurlardan birisi de bünyesindeki: musıki ve estetik zenginliğidir. Bu güçlü ifade “ sanatlı ifade olarak”  izah edilebilir. Bu kıymetli anlatış tarzı olan İlahi estetik, tevhid anlayışı ile birleşince İslam’ın sanat ve estetik anlayışı ortaya çıkar.  İnsan içindeki, o ateş ve yüceliğin tesiriyle, mücerret-soyut tüm yaratılmışları aynı hedef, güzelliğe koşar gibi görerek, eşyaya canlı imişcesine muamele eder. Bu birliği Yaratıcıya bağlar. Birlikçi, birleştirici İslam sanatı ve düşüncesi bu yoldan hareketle tevhid esası üzerine gelişmeler göstermiştir. Herşeyi, Tevhid-birlik açısından bakan gözlerin mevcuttaki ahengi görmemesi mümkün müdür? Sanatkâr da âlemdeki ahenk ve güzelliğin hakikatine inmeye ve sanatlı yaratma sıfatını keşfetmeye çalışmıştır.

     Sanatkâr sonsuz bir arayışın içinde olmuş, evrenin içindeki ahengi ölçü alarak, kâinatın sırlarını sanatına yansıtmaya, askar ve azam(alt ve üst) sonsuzdaki benzerliği keşfedip, ilahi estetik ile elindeki malzemeye işlemiştir.

     Bu estetik gelmiş geçmiş âlemlerin, eserlerden çok farklı idi. Tevhid sırrına vakıf olan bilen sanatkâr, çoklu tanrılara sahip Yunan estetik anlayışına göre yol almadı. Bir terkip oluştururken, madenin hem dışını hem içini görmek gereğine inandı. Madde ve ruh ikiliğine düşmüş Batıda, insan ve medeniyet tasavvuru parçadan bütüne gitmek, bir diğerinin varlığına zıt değerler ortaya koymak vardı. Sanat ve düşünce akımları her biri öncekine aykırı özellikler taşımaktaydı.

     Batılı modern psikolojinin deneycilik ve uzmanlaşma temelinde geliştirilmiş yaklaşımı, varlığı birlik halinde kavrayamaz. Osmanlı sanat anlayışında ister mimari ister musıki ister hat ister süsleme eseri olsun tasarıma birleyici bir ahenk içinde tevhid noktasından yaklaşılan bir yapıyla karşılaşılır. Esasen “Allahtan başka ilah yok “prensibini anlayabilmiş bir kimselerin-cemiyetin varlığı birlik halinde kavramaması ne mümkündür. Osmanlı mimarisi, faaliyetlerde tabiatla kucaklaşırken ölçüsünü bilmiş, aşırı ve uç nispetlerden kaçınmış, huzuru ilahi sanatın düzenine baş eğmekle bulmuştur.

   Bir eser önce zihinde düşünülür, tasavvur edilir, bir fikir zihinde hükme bağlanmadıkça, açıkta ortaya çıkamaz. Kıymetli eserlerin ortaya, çıkması belirli anlayış,  birikim ve devamlılığın sağlanmasıyla mümkündür.

* İbrahim Numan Mimarlık ve Düşünce Dünyamız Kubbealtı Neşriyat 2021

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.