Sart Kalesi büyük tehlike oluşturuyor. Bu civarda her an kazalar yaşanabilir. Kale duvarlarının altı tamamen boşalmış durumda. Gerekli önlemler alınmazsa yıkılmak üzere. Yakında bu tarihsel değerlerimiz yok olacak… Sardes antik kenti kurtarılmayı bekliyor.
Anadolu, medeniyetlerin beşiği. Şimdiye kadar keşfedilmiş ve keşfedilmemiş binlerce yıllık tarihe ışık tutan yüzlerce antik kent ve ören yerleri. Topraklarımızın üstü de altı da tarihsel miraslarla dolu. Bu tarihsel zenginlikleri ne kadar koruyabildik, henüz gün yüzüne çıkarılmamış olanları keşfedebilmek için çabamız ne oldu? Yoksa antik kentlerimizin, ören yerlerimizin birçoğunu yıkılmaya yok olmaya mı terk ettik? Kültür varlıklarımızın, tarihsel zenginliklerimizin korunması, araştırılması halkla buluşturulması, gelecek kuşaklara taşınması görevini ne ölçüde gerçekleştirebiliyoruz?
Ören yerlerimizin antik kentlerimizin durumu maalesef içler acısı. Halkın belli bir kesimi hatta bir kısım yöneticiler bile müzeleri, ören yerlerini, antik kentleri hala taş yığını, çanak çömlek kırıntılarının olduğu yerler olarak görebilirler.
Lidya’nın başkenti, tarihte devlet adına ilk altın paranın basıldığı yar olan SARDES (Sart) antik kenti de diğerlerinden farksız.
Sardes antik kentinde yıllardır Amerikalılar kazı çalışmalarını yürüttüler. Şu anda yer üstünde görünen kalıntıların büyük bir bölümü Roma-Bizans ve Helenistik Döneme ait olanlardır. Halkımızın müzelere, ören yerlerimize, antik kentlerimize ilgisinin artırılması ve topraklarımız üzerindeki tarihle buluşması için gereken çaba harcanmalı gerekli önlemler alınmalıdır.
Hemen Artemis Tapınağının yanından sessiz ve durgun akan ve MÖ 7. yüzyıldan itibaren adını Zeus’un oğullarından alan ve şu anda etrafı bir çöplüğü andıran Altolos (Paktolos Çayı)’ı MS birinci yüzyıla kadar Sardes’e altın kırıntıları taşımış, Lidyalılar bu altını değerlendirmişler çeşitli eşyaların yanısıra ilk altın parayı basmışlardır.
Yine antik Lidya’nın başkenti (Antik çağda paranın başkenti)Sart’n (SARDES) akropolüne çıkıp da çevreyi bir incelemek neden etkili ve yetkili kişilerin ilgisini çekmez?
Sart Kalesi bölgeye tamamen hakim. Burası Sart’ın en yüksek tepesi. Karşısında Lidya Kral Mezarları ve Gölmarmara, arkada bembeyaz bir gelinlik giymiş başı dumanlı Bozdağ ve Çamur Banyoları, solda antik Paktolos Çayı… Lidyalılar ve burada tarihi yaşayanlar bölgenin en güzel yerine Akropolü kurmuşlar.
Sart Kalesi büyük tehlike oluşturuyor. Bu civarda her an kazalar yaşanabilir. Kale duvarlarının altı tamamen boşalmış durumda. Gerekli önlemler alınmazsa yıkılmak üzere. Yakında bu tarihsel değerlerimiz yok olacak… Sardes antik kenti kurtarılmayı bekliyor.
Burada söylencelere de konu olan bir de Kız Kalesi var. Kız Kalesi’nin durumu da önemli tehlike oluşturuyor. Tıpkı bir peribacasının şapkası gibi yukarda asılı kalmış her an kopma ve yıkılma olabilir. Burada da kazaların yaşanmaması ve bu tarihsel yapının yok olmaması için yetkilileri gelip görmeye, gerekli önlemleri almaya davet ediyoruz… Doğaya, çevreye, tarihsel miraslarımıza, kültür varlıklarımıza ne kadar duyarlı bir toplumuz? Sorun burada düğümleniyor. Doğaya, çevreye duyarlı tarihsel miraslarımızı, kültür varlıklarımızı koruyan; çocuklarımıza, gençlerimize doğa sevgisi ve çevre bilinci veren bir toplum olduğumuzda uygarlık savaşını kazanma yolunda önemli bir adım atmış olacağız.
Doğaseverler, çevreciler, sivil toplum örgütleri, sendikalar, yöneticiler, öğretmenler, toplumun bu konuda duyarlı tüm kesimleri: tarihsel zenginliklerimize, kültür varlıklarımıza sahip çıkalım. Yok olmasına duyarsız kalmayalım. Çünkü geçmişi olmayanın geleceği de olmaz.