gelinlerin kınalı bohçası
doğurgan anaların yiğit erleri
renksizliği cesaretle bezeyen hazineler
zalimin zulmünü toprağa gömen süngü
ilâhi bir nefes gibi yok etti
şer odaklarının fitne savaşçılarını
bir değil, beş can, yüzbeş can
yol olmuş çekiyor kervanın yükünü
serdengeçti bir ordunun kınalı kuzuları
binekleri üzerinde tuttular uçmağın yolunu
piyonlar eriyor
şah dimdik otağında
domuzlar pisliklerinde
bir damlacık iz’an nerde kaldı
bilmem hangi çocuğun
tertemiz dimağında
bir zerrecik insaf kaldı
uçmağa her erişen buluştu
ilâhi sancağın gölgesinde
rahat ol emanet sağlam ellerde
…ve türkün sancaktarı
duruyor arşın zirvesinde
…ve anaların kanlı gözyaşları
ayet gibi ışıldıyor
anadolunun gözlerinde