Geçmişte olduğu gibi bu yıl da 11 Temmuz ile 24 Ağustos 2019 tarihleri arasında Ege, Akdeniz ve Marmara Bölgelerinde çıkarılan orman yangınlarında bin üç yüz kırk dört hektarlık ormanımız kül oldu. Ciğerlerimiz yandı… Milyonlarca börtü böcek, ağaç, bitki ve bilemediğimiz sayısız canlı canından oldu… Milyarlarca liralık zarar verildi ülkemize… İnsanın ve insanlığın nefesi zehirlendi… İnsanlık katledildi, insanlık yok edildi… 

Bu yangınların çıkarılmasından kısa bir süre sonra bu hayat ve insanlık katliamını, küresel güçlerin maşası terör örgütü PKK’nin uzantısı “Ateşin Çocukları İnisiyatifi” isimli insanlıktan zerrece nasibini almamış esfel-i sefilin güruh üstlendi.

Bu katliamlar, terör örgütü PKK’li çapulculardan beklenmeyen bir şey değildir; ancak her fırsatta çevreci oldukları iddiasıyla üç-beş ağacın yerinin değiştirilmesi bahane edilerek ülkede kaos çıkarma, siyasi iktidara ideolojik körlükle muhalefet etme ve kalkınma yatırımlarının durdurulması çabalarıyla çığırtkanlık yapan dış destekli çevrelerden, Taksim Gezi Parkı eylemcilerinden PKK’nin insanlığı katleden bu eylemleri için hiçbir ses çıkmadı. Çevrecilik denilince mangalda kül bırakmayanlardan ne bir kınama ne bir protesto… 

Bu vicdansızlığa suskun kalan sadece bunlar mıydı? Tabii ki değil, maalesef. Sanatçı oldukları vehmiyle her şeye maydanoz olan bazı ucuz şöhret, ucuz hayat ve ucuz şahsiyet sahibi zevattan da ses çıkmadı; o günlerden bugüne bu zevat suskunluğa büründü.

Kerameti kendinden menkul bazı aydın, akademisyen, yazar-çizer takımı da ölü taklidi yaptı, bu karanlık eylemler ve karanlık terörizm karşısında. Entel danteller, lâl kesildiler bu hayat ve habitat katliamında.

Siyasi çıkarlar için PKK terör örgütünün siyasi uzantısı HDP ile işbirliği içinde olan veya aynı safta bulunan malum siyasi partiler de ölüm sessizliğine gömüldüler. Terör örgütü PKK’ye ve Kandil’in şubesi gibi faaliyet gösteren HDP’ye tek kelimeyle söz söylemeyenler, “Kontrollü Adam” ve “Delikanlı Abla” sahte tavırlarıyla sadece yangınların söndürülmesi hususunda eleştiride bulundular; ormanlarımızı yakan PKK’yi görmezden geldiler.

Samimi olanları tenzih ederek söylüyorum, çevre hassasiyetiyle Kaz dağları yakınlarında ağaçların kesilmesini günlerce protesto edenlerin söylemleri ve eylemleri, mezkûr ormanların yakılması PKK tarafından üstlenilmesinden sonra bıçak gibi kesildi. Bu nasıl bir ikiyüzlülüktür? Meselenin ağaç olmadığı gerçeği bir defa daha ortaya çıkmıştır; ancak bu samimiyetten uzak tavır insanlık adına utanç vericidir.

Devlet yetkililerinin de PKK’nin ormanlarımızı yakma eylemlerini engelleme görevini layıkıyla yerine getirdiğinin söylenmesi zor. Yıllardan beri ormanların PKK militanlarınca yakıldığı bilindiği hâlde gerekli tedbirlerin alınmamasını anlamak mümkün değil. Yetkililerden hiç kimse bu vebalden kurtulamaz. Orman yangınlarında insani hataların oluşmasının sıfırlanması mümkün olmasa da sabotaj eylemlerinin engellenmesi niye mümkün olmasın? Ayrıca, mezkûr süreçte ormanlarımızı yakanların PKK’li militanların olduğunun devlet yetkililerince kamuoyuyla güçlü bir şekilde paylaşılmaması da ayrı bir hazin tablodur. Bu süreçte gerek orman yangınlarının engellenmesi gerekse kamuoyunun bilgilendirilmesi hususlarının doğru yönetilemediği de açıktır. 

İslam, insanlardan Allah’ın yarattığı bütün canlılara ve bitkilere ilahi bir emanet olarak bakmalarını ve onların haklarına riayet etmelerini ister.

“Karada ve denizde insanların elleriyle yaptıkları yüzünden fesat çıktı. Allah onlara yaptıklarının bir kısmının karşılığını tattırır. Umulur ki onlar, hür iradeleriyle doğruya dönerler.” (Rum/41)

“Göğü Allah yükseltti ve mizanı o koydu, sakın dengeyi bozmayınız!” (Rahman/7-8)

Allah Rasülü şöyle buyuruyor:

“Kıyamet kopmaya yakınken elinizde bir ağaç fidanı varsa ve onu dikmeye vakit bulabilirseniz, onu dikin.” (Ahmed B. Hanbel, Müsned)

Eyvallah!

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.