Çocuğunuzun bebeklik dönemi sonrasında size uyum sağlamasını beklerken çocuklarda inatlaşma ve ya öfkelenme meydana gelebilir. Çünkü çocuğunuzun bu dönemi 1-3 yaş arası dönem her şeyi kendisinin olmasını istediği, istediğini yapmak istediği bir dönemdir. Mesela kıyafetlerine artık kendi karar vermeye başlamıştır.
Bu dönemde anne ve babaların sakin kalmaları gerekmektedir. Çocuğumuzun ısrarı bizi ne kadar yorsa da sinirlendirse de tüm bunları bir geçiş dönemi olarak kabul etmeliyiz çocuğumuza hemen her istediğini yaptık bak şımardı gibi anlamlar yüklememeliyiz. Bu döneme hazırlıklı olmayız bu dönemdeki aşırı tepkilerinin yaşının verdiği bir özellik olduğunu ve ne yapılması gerektiğini bilirsek bu geçiş dönemini daha rahat atlatabiliriz.
Çocuğunuza hayır kelimesini çok fazla kullanmayın. Doğru davranışı gösterebilmek için çok sık kullanıyoruz ama bu tip yani yapmak istediği davranış yanlış ise kullandığımız hayır kelimesi çocuğun uyumsuzluğunu arttırarak gelişimini olumsuz etkilemektedir.
Çocuğunuzun çok soru sorması, gördüğü her nesneye dokunmak istemesi ve kendisini devamlı ortaya koyması gelişiminin sağlıklı olmasına işarettir. Çocuğunuzun çok soru sormasını hiçbir zaman engellemeyin bazen çok saçma sorular sorarlar ve cevaplarını aldıkları halde tekrar tekrar aynı soruyu sorsalar da onlara sesimizi yükseltmeden, sinirlenmeden sakince tekrar cevaplamalıyız. Çünkü çocuğumuzun soru sormasını engellersek çocuğumuz ileride kendine güvensiz, içe dönük bir kişilik olma özelliği gösterebilir.
Çocuğunuzla inatlaşmayın çünkü bu inatlaşma onun henüz kontrol edebileceği bir davranış değil. Enerjisini alabilmesi için gün içerisinde onu bol bol dışarıya çıkarın parkta koşsun, zıplasın güvenliğini tehlikeye atmadığı müddetçe yapmasını istediği her şeye müsaade edin. Bu çocuğunuz mutlu olmasına ve size daha uyumlu olmasına yardımcı olacaktır.
Çocuğunuz yapmasını istemediğiniz bir davranışı yaptığında ona ceza vererek, kızarak ya da engellemeye çalışmak yerine yaptığı davranışın yanlış olduğundan bahsetmeliyiz.
Bu dönemde çocuklarımıza uzun uzun açıklamalar yapmamalıyız bu yaş döneminde pek işe yaramıyorum kısa ve anlayacağı dilden konuşarak istediklerimizi söylemeli ya da davranışlarımızı onları mutlu edecek şekilde sergilemeliyiz.
Mesela; yemek yemede problem yaşayan çocuğunuzun ona yemek yemezsen büyüyemezsin, hastalanırsın gibi kelimeleri söyleyerek korkutmak yerine yaratıcı olup işimizi kolaylaştırabiliriz. Bunu sağlamak içinde onun seveceği dilden konuşmalıyız. Örneğin; yemek yemiyorsa bir elmayı kukla haline getirerek ve kuklaya onun bulduğu ismi koyalım, bu kuklaya yemek yedirmek gibi..
Eğer bunda da ısrar ediyor ve yemiyorsa ikinci oyunu bulun. Çocuğunuz resim yapmaktan hoşlanıyorsa birlikte yemek yiyen bir çocuk resmi çizin sonra bir hikaye oluşturarak bu davranışı pekiştirin ve onun eğlenmesini sağlayın ve ya elinize bir tabak, çatal, kaşık alın tabağınızın içine bir kaç parça yiyecek onun karşısında ufak bir tiyatro sergileyebilirsiniz. Bu sayede size olan uyumunu arttıracaksınız.
Bu tip aktiviteleri yapabilmeniz için yeterli zamanınızın ve sabrınızın olması gerekmektedir. Yani çalışan anne ve babaların kısıtlı zamanları olduğu için bu zamanı iyi değerlendirmeliler. Ama kendilerine de vakit ayırmayı ihmal etmemeliler.
İyi haftalar..