Manisa'da Gündem
2025-03-07 07:00:00

Merkez Efendi

Celil Altınbilek

07 Mart 2025, 07:00

Doğum yeri, Germiyan ili Denizli sancağına bağlı Sarımahmutlu köyüdür(1465). Kuvvetli bir hafızaya sahip olan Musa Efendi, dini ilimleri tahsil eder, o devirdeki birçok âlim gibi medrese tahsiliyle yetinmez, noksanlık hisseder ve tasavvufa meyleder. 

Halveti mürşidi Karamani Efendiye gider, o kendisine Muslihiddin lakabını verir ve İstanbul’a inzivaya- riyazete çekilir. İsmini çok duyduğu, zamanın manevi büyük zatlarından Sümbül Sinan’dan «devrân ederler ve -vâhdet-i vücüd söyleşürler» diye uzak durur. Bir gece rüyasında, “kapılarına birisinin geldiğini ve içeri girmeye çalıştığını; hanımına kapıyı zorlayanın kim olduğunu sorup ‘Sümbül Efendi’dir’ cevabını alınca ‘aman, kapımızı sıkıca kapatalım da içeri girmesin’ dediğini; kapının arkasına eşya yığıp üzerine oturduklarını, fakat Sümbül Efendi’nin kapıyı açıp içeri girdiğini ve eşya ile birlikte yere yuvarlandıklarını” görür. Yuvarlanmanın tesiriyle uyanan Merkez Efendi, sonrasında O’nun huzuruna gider. Sümbül Sinan, neydi o akşamki telaşınız, beni içeri almaktan neden o kadar korktunuz, nihayet kapıyı açtım, sizler de yere yuvarlandınız” diyerek rüyasını keşfettiğini belli eder ve kuru davayı bırakıp, Hakk’a ulaşmanın yoluna yönel diye konuşur. Bunun üzerine, ona bağlanır, yoluna girer.

Musa Muslihiddin Efendi’nin “Merkez” ismini alışıyla ilgili şu rivayetler de bulunmaktadır: Sümbül Efendi bir gün müridlerine, “Mümkün değil ama bu dünyayı siz yaratmış olsaydınız nasıl yaratırdınız?” diye sorar. Müritler kendilerine göre izahlar yaparlar, kötülükleri yok ederdim gibilerinden cevaplar verirler; Musa Muslihiddin Efendi ise “âlem o kadar mükemmel yaratılmış ki, hiçbir değişiklik yapmaz, her şeyi merkezinde bırakırdım” der. Sümbül Efendi bunun üzerine, “aferin Musa Efendi, demek her şeyi merkezinde bırakırdın, öyleyse bundan sonra senin ismin Merkez Muslihiddin, hizmetin çok olsun,”

Yavuz Sultan Selim’in eşi ve Kanuni Sultan Süleyman’ın annesi Hafsa Sultan Manisa Sarayında iken hastalandığında, oranın hekimleri tarafından iyileştiremeyince, kendisini Merkez Müslihiddin efendinin yaptığı Mesir macunu ile sıhhatine kavuştuğu ve bu macunun gittikçe meşhur olduğunda sonradan isteğin artması üzerine Nevruz günü Sultan Camiinin kubbelerinden saçılarak dağıtıldığı, bu vesileyle şehirde bir panayır şenliği yaşandığı bilinmektedir.

Hafsa Sultan’ın isteği üzerine, şehzade Süleyman’ın Manisa’da sancak beyliği yaptığı dönemde (919-26/1513-20) inşa edilmeye başlanan Hafsa Sultan Külliyesi, Osmanlı dönemi külliyelerinin en güzel örneklerinden biridir. Külliyede, cami, medrese, hangah, kütüphane, sıbyan mektebi, imaret, kervansaray meydana gelmektedir. Bimarhane-şifahane ve hamam ise Hafsa Sultan’ın vefatından (940/1534) sonra Kanunî Sultan Süleyman tarafından 1539 yılında yaptırılıp külliyeye ilave edilmiştir. 

Merkez Efendi’nin Aksaray’da faaliyette bulunduğu dönemde, Hafsa Sultan Manisa’daki külliye için Sümbül Efendi’ye başvurarak buranın zaviyesinde faaliyette bulunmak üzere bir halifesini göndermesini ister. Sümbül Efendi bu vazife için Merkez Efendi’yi münasip görür ve Manisa’ya gönderir. Külliyenin ilk biten yapısı olan caminin kitabesi 929/1522 yılını vermektedir. Yavuz Sultan Selim’in Sümbül Efendi’ye bağlı olduğu bilinmektedir. Sümbül Sinan’a başvurması bu sebepledir. 1522 yılından sonra Hafsa Sultan ayrıldıktan sonra Manisa’ya gelmiştir.

Merkez Müslihiddin Efendi 1523 yılından 1529 yılına kadar Manisa’daki imaret ve Zaviyede bulunmuş sonradan müridi olduğu ve Halvetiye tarikatının önemli bir kolu olan Sümbüliye tarikatının kurucusu Şeyh Sümbül Sinan efendinin ölümü üzerine İstanbul’a dönerek onun makamındaki postuna oturmuştur

Hafsa Sultan, Yavuz Sultan Selim’in başkadını, Kanunî Sultan Süleyman’ın annesidir. 1478-79 yıllarında doğduğu tahmin edilmektedir. Bazı kaynaklarda Kırım hanedanına veya Dulkadiroğulları’na bağlı olduğu kaydedilmiştir. Şehzade Süleyman’ı 1494’de Trabzon’da dünyaya getirmiştir. Sancakbeyi olarak Oğluyla beraber 1513 yılında Manisa’ya gelmiştir. Güzelliği, üstün ahlakı, merhameti ve hayırseverliğiyle nam salan Hafsa Sultan, birçok hayır müessesesi bırakmıştır

Eski Manisa şehri yukarıda dağ eteklerindedir. Bimarhane-şifahane ve İmaret-aşevi ilaveleri yapılmıştı ve Merkez Efendi imaret ve barınma idaresine memur edilmişti. Şehrin genişleyip büyümesini düşündüğünden, halkın bazı ihtiyaçlarının karşılanması, fakir ve fukaranın gözetilmesini sağlamak ve şehrin kalkınması için çalışmıştı.

Manisa Sarayında Hafsa Sultan’ın hastalanışı ve Merkez Efendi’nin kendisinin kendisini iyi eden şifalı Mesir macununu yapışı Darüşşifa’nın inşasından önce, onun Külliyenin İmaret ve Zaviyesinde görevli bulunduğu sırada yaptığı anlaşılmaktadır.

Sultan Külliyesinin imaret ve zaviyesinde görevli, zamanın her türlü ilim ve irfan ile donanımlı mutasavvıf din adamı Merkez Efendi tarafından, o yıllarda dış ülkelerde bile birçok çeşidi yapılan bir macun türünü, kendi düzeni ve terkibi içinde gerçekleştirip, Türkçe Mesir ismini de verdiği bu macun ile Hafsa Sultanı sağlığına kavuşturduğu bir gerçektir.

Merkez Efendi aynı zamanda şairdir:

Eya âlemlerin şâhı, tecelli kıl, teselli kıl!

Gönüller burcunun mâhı, tecelli kıl, teselli kıl! 

Ciğerden eylerüm feryâd, bu benlik davasından dad (şikayet)

İkilikten kılub azad, tecelli kıl, teselli kıl

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.