Migren son yıllarda yaşam kalitesini düşürüp depresyona kadar tetikliyor.Migrenin en belirgin özellikleri 4-72 saat sürebilen ve genellikle tek taraflı orta veya ağır şiddetli olan ve tekrarlayan şekilde görülen bir baş ağrısı bozukluğudur.
Dünyada migren 240 milyon bireyi etkilemekte ve bu bireylerin yaklaşık 1,400’ü her yıl migren atakları geçirmektedir .Migren sıklığının kadınlarda (üreme döneminde) erkeklere oranla yaklaşık 2 kat daha fazla ve migren atak şiddetinin daha fazladır.
Kronik migreni olan kişilerde insülin hassasiyetinin verimli çalışmadığı , yüksek tansiyon ve obezitenin yaygın olarak görüldüğü bildirilmiştir. Migrenin en sık prevelansı morbid obez kadınlardır.
Migren ve diyet arasında karmaşık ilişki mevcuttur. Bazı besinler içerikleri ile vazokonstriktör veya vazodilatör etki yaratıp sinir yollarını etkileyerek ağrı oluşturabilmektedir.Migren hastalarında beslenme tedavisi büyük önem taşımaktadır.Hastanın tanı aşamasında haftalık besin tüketim kaydı tutulması istenir.
Özellikle Çocuklar ve gençlerde migren tipi baş ağrısı çeken herkeste ağrıyı tetikleyici olarak beslenme durumu ve besinlerin etkisi çok önemlidir. Sağlıklı bir beslenme programı uygulamak migren ile mücadeleyi sağlıyor.
En sık görülen beslenmeye bağlı tetikleyiciler:
En başında uzun süre aç kalmak kafein
süt ve ürünleri
alkol
turunçgiller
fermantasyona uğratılmış besinler çikolata
yağlı ve kızarmış yiyecekler
çay
kola
aspartam
Gıda boyaları ve katkı maddeleri
Kuru fasulye, mercimek ve soya ürünleri başta olmak üzere bazı baklagiller Kuru meyve içeren ekmekler
Alkollü içecekler içinde migren tetikleyicisi olarak özellikle kırmızı şarap gösterilmekte ve migren olmayan bireylerin bile şarap içtikten sonra baş ağrısı yaşabileceği belirtilmektedir.
Çikolatanın içerisindeki maddeler sebebiyle migren tetikleyicisi olduğu düşünülmektedir.
Kafein özellikle uyarıcı etkisiyle bilinen bir madde olduğundan baş ağrısı mekanizmasında etkili olabilmektedir.Çay ve kahveyi fazla tüketen bireylerde migren daha sık rastlanılmaktadır.
Migrenin tetikleyicileri arasında öğün atlama ya da uzun süre açlık da yetişkinlerde sıklıkla karşılaşılan sorunlardandır. Uzun süre açlık durumunda hipotansiyon migreni tetikliyor.Migren için az az ve sık sık beslenme kan şekerini dengeliyeceğinden migreni önlemede önemli bir stratejidir.
Düzenli yemek yeme, hipoglisemiyi iyileştireceğinden migreni iyileştirmede de bir etken olarak düşünülebilir.Migren hastalarına uzun süre aç kalma önerilmemelidir.
Migren hastalarında magnezyum önleyici tedavi olabilir.Özellikle sarı meyvelerde ve yeşil yapraklı sebzelerde magnezyum oldukça yüksektir.
Eliminasyon diyeti migren ataklarını azaltabilir.Son gazete yazımda uzunca kaleme almıştım sizin için eliminasyon diyetini ordan bakabilirsiniz.Özet olarak ,
Migreni kontrol altında tutmak için;
Az az ve sık sık beslenin.
Günlük en az 3 litre su tüketimi.
Günlük 30 dakika açık havada yürüyüş ve rahatlatıcı egzersizler.
Günlük en az 7-8 saat kaliteli uyku en geç 24.00’ da uykuda olmalısınız. Fazla kafeinden uzak durun.
Ağrıyı azaltmak için Melisa çayı , papatya çayı veya ıhlamur içebilirsiniz. Yoğun ılık ve yüksek sesten uzak durun.
Mutlu huzurlu ve sağlıklı haftalar dilerim...